“En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak... Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım?” diyen Tanpınar çözümü ne düşünmekte ne de içine kapanmakta bulamadığını itiraf ediyordu. Çünkü çözüm dışardan bakmaktı.
‘Sınırlar ülkeleri birbirinden ayırabilir ama kederleri ayıramaz. Dünyanın neresinde hangi kültür içinde yaşıyor olursa olsun, insanın dertleri benzerdir. Şair ‘Kederle bütün yüzler birleşir’ derken bu ortak paydayı kastediyor olmalıdır. Bazı insanlar zengin bazıları fakirdir; kimileri hasta kimileri sağlıklıdır; bilgili insanlar da vardır cahiller de; ancak bir kedere sahip olmayan tek bir kişi bile yoktur. Evet, kederler ve teselliler evrenseldir, insanlığın müşterek malı ve meselesidir. Bu yüzden bütün insanları kaynaştıracak, kardeşliği hatırlatacak, dünyadaki çatışmaları dindirecek olan sütlü güç; keder, müsibet ve teselli kavramlarında aranmalıdır. ‘