Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

w • ラテ

normal dediğimiz insanlarda bile id üzerindeki hâkimiyet belli sınırları aşamaz. daha fazlasının talep edilmesi ya isyana, ya nevroza ya da bireyin mutsuzluğuna yol açar. "komşunu kendinmiş gibi sev" emri, insanın saldırganlığına karşı en şiddetli savunmadır; ayrıca kültürel üstbenin psikolojik olmayan tavrının mükemmel bir örneğidir. bu emrin uygulanması mümkün değildir; böylesi büyük bir sevgi enflasyonu yalnızca sevginin değerini azaltabilir, sorunu ortadan kaldıramaz. uygarlık bütün bunları ihmal eder; tek yaptığı, kuralın, kendisine uyulması ne denli zorsa, o denli değerli olduğu uyarısında bulunmaktır. ama günümüz uygarlığında böylesi bir kurala uyan kişi, kuralı tanımayan kişi karşısında dezavantajlı durumdadır. saldırganlığa karşı kendini savunmanın kişileri saldırganlık kadar mutsuz kıldığı düşünülürse, saldırganlık gerçekten de uygarlığa karşı ne büyük bir tehditmiş meğer!
Reklam
insanın ben'inin kendisine verilen her görevi yerine getirmesinin, psikolojik olarak mümkün olduğunu ben'in id üzerinde sınırsız bir hakimiyet olduğunu varsayar. bu bir yanılgıdır. normal dediğimiz insanlarda bile id üzerindeki hakimiyet belli sınırları aşamaz. daha fazlasının talep edilmesi ya isyana, ya nevroza, ya da bireyin mutsuzluğuna yol açar.
kitlenin gelişim süreci ve bireyin gelişim süreci, deyim yerindeyse birbirine ayrılmaz bağlarla bağlanmıştır. bu yüzden de üstben'in dışavurumlarının ve özelliklerinin bazıları uygar topluluk içindeki davranışında, bireyde olduğundan daha fazla fark edilebilir. kültürel üst ben, ideallerini geliştirmiş ve taleplerini ortaya koymuştur. bu taleplerin, insanların birbiriyle ilişkilerine dair olanı 'etik' başlığı altında toplanır. bu etiğe her dönemde, sanki özellikle kendisinden önemli icraatlar bekleniyormuş gibi, büyük değer verilmiştir. gerçekten de etik, her uygarlığın en hassas noktası olan bir konuyla ilgilidir. yani etik o âna dek, uygarlığın diğer çabalarıyla erişilememiş olan şeye üstben'in emriyle erişime uğraşı, bir tedavi çabası olarak yorumlanmıştır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
içgüdüsel bir çaba bastırmaya maruz kaldığında: libidoya ilişkin kısımları belirtilere, saldırgan bileşenleri ise suçluluk duygusuna dönüşür.
analitik literatürde her engellenmenin, her ketlenmiş içgüdü tatmininin, suçluluk duygusunun artışına yol açtığı ya da açabileceği düşüncesine yakınlık gösterildiği izleniyor.
Reklam
insanların büyük çoğunluğu yalnızca zorunlu olduğu için çalışır ve en ağır toplumsal sorunlar da insanlardaki bu doğal çalışma isteksizliğinden kaynaklanır.
nöropsikoloji okumalarını masal niyetine dinleyen entelektüel mimik bir kedi düşünün (rızası dışında okuma yapamıyoruz)
2.444 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.