Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ALA

ALA
@ALA01
"okumak yaşamaktır"
Lisans
antakya
Antakya
467 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
848 syf.
9/10 puan verdi
Kumandanı Öldürmek
Kumandanı ÖldürmekHaruki Murakami
8.7/10 · 1.800 okunma
Reklam
316 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Dedektif erlendur'un bu macerası ne yazık ki çok sürükleyici değildi. yarı taylandlı elias'ın cinayetini araştıracak bu sefer erlendur ile yardımcıları elínborg ve sigurdur oli. puanım on üzerinden yedi.
Kutup Soğuğu
Kutup SoğuğuArnaldur Indridason · Doğan Kitap · 201593 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sahip olduklarını ona Tanrı mı vermişti, bilmiyordu. Ama bildiği bir şey varsa o da maddi anlamda sahip olduklarının hiçbirinin, gerçekten Tanrı tarafından kendisine verilmiş olan kızının yerini tutamayacağıydı.
Sayfa 115 - myrina yayınlarıKitabı okudu
Aşka Dair
...Çok iyi biliyordu ki aşk, acı ya da tatlı diğer bütün duygulardan üstündü.
Sayfa 124 - Myrina YayınlarıKitabı okudu
Reklam
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gerçek bir ters köşe finale sahip bu kitabı mutlaka okumalısınız! Daha doğrusu üzerinde Jodi Picoult yazan ne görürseniz mutlaka okumalısınız! Tanıtım kısmına geçecek olursak: Jenna annesini hiç unutmadı. Herkes fil hakları savunucusu Alice'in öldüğünü söylediğinde bile, onu aramaktan asla vazgeçmedi. Elinde yalnızca bir defter var: Fillerle ilgili notların olduğu bir not defteri. Serenity kayıpları bulmasıyla ünlenen bir kadındı. Aynı zamanda eskiden ünlü bir medyumdu. Ona verilen gücü yanlış kullandı. Dedektif Virgil, Alice'in kaybolma davasını araştırıyordu. Bulduklarından çok bulmadıkları onu ürküttü. Hep düşünülenden fazlasını biliyordu. Vakit geldi, isteseler de istemeseler de yolun bundan sonrasında birlikte olacaklar. Şimdi, geride bir soru, elde onlarca yanıt... Alice nerede ve kayıp olan gerçekten o mu?
Jodi Picoult
Jodi Picoult
Ayrılık Vakti
Ayrılık VaktiJodi Picoult · April Yayıncılık · 2017427 okunma
560 syf.
7/10 puan verdi
Adli tıp uzmanı olan Laura Fanning bir çarşamba sabahı bir cinayet soruşturması için çağrılır. Çok geçmeden başka bir vaka gerçekleşir ve bu vakada da benzerlikler bulunur. Fanning her iki kişinin de ölüm nedenine dair hiçbir şey bulamaz; aniden kalplerinin durması dışında. Ortak noktalarıysa her iki cesedin de inanılmaz sağlıklı organlara sahip olması ve taşıdıkları dövmedir. Bağlantılar, bu gizemi çözmeye çalışan Fanning’i kökleri çok eskilere dayanan bir tedavi yöntemine götürür ki bu yöntem her tür hastalığı tedavi etmektedir. Her ne kadar buna inanmasa da zengin bir işadamının bu yöntemi bulması için görevlendirdiği Fanning’in bilmediği bir şey vardır: Bu tedavinin peşinde olan, kökleri Hıristiyanlığa kadar giden ve bunu ele geçirmek için her şeyi göze alıp önüne çıkanları yok etmekten çekinmeyen 536 tarikatının hedefi olmuştur. Fanning hayatta kalmak için kendisini amansız bir mücadelenin içinde bulur. Artık tek bir şansı vardır. Ya hayatta kalacak ya da ölecektir. Lanet, inanç ve bilginin sorgulandığı, iyilik ve kötülüğün yeniden tanımlandığı ve lanet ile mucizenin iç içe geçtiği bir roman. biraz dan brown biraz michael palmer karışımı ortalama bir kitaptı diyebileceğim bu kitabı okumasanız da çok bir şey kaybetmezsiniz!
Lanet
LanetPaul Wilson · Arkadya Yayınları · 2017167 okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
Tremont Ailesi mağarada yaşadıkları doğaüstü olayların ardından geçen on yılın sonunda, artık her şeyi arkalarında bırakarak “normal” yaşantılarına geri dönmüştür. Sarah doğaüstü güçlerini bastırmış, on altı yaşında, herkes gibi okula giden bir genç kız olmuş, Jack ile Lauren da bir şekilde başlarına gelen olayın etkisinden kurtulmuştur. Fakat Lonetree'nin sürpriz ziyaretiyle hiçbir şeyin düşündükleri gibi olmadığını anlarlar. Lonetree'nin ziyaretinin tek bir amacı vardır: Jack'i Sarah'nın peşinde olan Mama D'ye karşı uyarmak. Jack her ne kadar buna inanmak istemese de gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Ve bu seferki tehlike sandığından çok daha büyüktür. Mama D'nin gelmesi kitaba bir orijinallik katsa da ancak eh işte seviyesine yükselebildi kitap bence. Yine de ilkinin devamı olması bağlamında okunması gereken bir kitap.
Kabus Devam Ediyor
Kabus Devam EdiyorJeff Gunhus · Arkadya Yayınları · 201883 okunma
568 syf.
7/10 puan verdi
Jack Tremont eşi ve iki kızıyla birlikte kendisine musallat olan geçmişini geride bırakıp yeni bir yaşam kurma düşüncesiyle sakin bir kasabaya yerleşir. Fakat çok geçmeden Jack kendisini geçmişinden çok daha karanlık, aldatıcı ve doğaüstü bir kâbusun içinde bulur. Fırtınalı bir gecede karşısına çıkan gizemli ve korkutucu bir yabancı olan Nate Huckley küçük kızı Sarah’nın peşindedir. Gerçeküstü bir dünyada olanları anlamlandırmaya çalışan Jack, kızının ortadan kayboluşuyla bir anda baş şüpheli olur. Kızını kaçırmakla suçlanan Jack’in artık tek bir şansı vardır: Olayların arkasındaki yüzlerce yıllık gerçeği açığa çıkarmak. İlk bölümleri bende inanılmaz güzel bir etki bırakan kabus ne yazık ki ilerleyen bölümlerde aynı etkiyi yaratamadı. sonuç olarak Stephen king çakması bir kitaba evrildi ve beni tatmin etmedi.
Kabus
KabusJeff Gunhus · Arkadya Yayınları · 2017280 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
Neyse yerine neyse siktir et olsaymış daha isabetli bir başlık olurmuş dediğim bu kitap mizah anlamında iyi bir tat bıraksa da biraz acemi işi gibiydi. ama mizah örneği çok olmadığından iyi bir kitaptı. Hayatımı tek bir kelimeyle özetleyecek olsam o “neyse” olurdu. İyisi de kötüsü de “neyse”. Benim için bir hayat felsefesi, her şartta hayatta kalıp mutlaka ama mutlaka yırtmanın sihirli formülüdür “neyse”. Misal “bir işlere girdik ama neyse bakalım” diyerek aldım hayatımı değiştiren her kararı. Olmayınca “neyse abi, napalım” diyerek devam ettim yoluma. Lâfı bağlayamıyor muyum? “Neyse” deyip değiştirdim konuyu. Söyleyeceklerim var da konuşmaya mecalim mi yok? “Neyse” deyip sustum. Karşımdakine tahammülüm kalmamış da zor mu sabrediyorum? “Neyse” deyip yuttum. Çok üzdüler mesela, tadım kaçtı diyelim, “neyse” dedim sadece yine. “Dert etme be oğlum, baktık olmuyor “neyse” der, iki bira fazla içeriz” diyerek teselli ettik senelerce kendimizi. “Neyse” diyen ağlamaz bak, yazın bunu kenara bir yere. Çok uzattım, neyse..”
Neyse
NeyseEmrah Kabba · İndie · 2018117 okunma
Reklam
296 syf.
7/10 puan verdi
Üniversite son sınıf öğrencisi Taryn Moore’un cesedi yaşadığı apartmanın önünde bulunur. Görünüşe göre, dairesinin balkonundan atlayarak intihar etmiştir. Olay yerine gelen dedektif Frankie Loomis’in içgüdüleri bu genç ve güzel kadının ölümünün ardında başka gerçekler olduğunu söyler. Dedektif Loomis’in soruşturması onu üniversite profesörü Jack Dorian’a ulaştırır. Taryn büyük hayranlık duyduğu hocasıyla bir ilişki mi yaşamıştır? İddialı ve hatta tehditkâr bir genç kadın olan Taryn’in ölümüyle Jack’in ilgisi var mıdır? Frankie art arda sırları ortaya çıkarırken Jack’in bir şeyler sakladığı kesinleşir. Yalan söyleyen Jack aynı zamanda soğukkanlı bir katil midir? iyi de kötü de diyemeyeceğim, ortalama bir polisiyeydi benim için.
Beni Seç
Beni SeçTess Gerritsen · Doğan Kitap · 2022585 okunma
2.925 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.