Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berfin

Berfin
@BerfinKardelen_21
𝑩𝒖𝒓𝒂𝒔ı 𝒃𝒆𝒏𝒊𝒎 𝑴𝒆𝒛𝒂𝒓𝒍ı𝒈̆ı𝒎 𝑹𝒖𝒉𝒖𝒎𝒂 𝒃𝒊𝒓 𝒇𝒂𝒕𝒊𝒉𝒂... Her şeyin bir şeyini, bir şeyin her şeyini bil. Egosuz Özgüven
Önyargılar gündelik yaşantımızdaki bütün bu pislik ve iğrençlikler gereklidir, çünkü bunlar gübrenin kara toprağa dönüşmesi gibi zamanla faydalı bir şeye dönüşür. Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey Dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir.
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Akıl yürütmenin ne kadar faydasız olduğunu görerek kendini tamamen çaresizliğe ve korkuya kaptırdı. İnzivaya çekilmeye ve insanlardan kaçmaya başladı.
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Stêra min, Yıldız'ım, yıldızlara bak... Onlar anlamaz mı ahvalimizden, niçin gelmiyorlar yardımımıza, niçin yaralarımıza merhem sürmüyorlar? Niçin bu zulme, bu cehalete, bu kin ve nefrete bir cevap bulamıyorlar?
Sayfa 18 - İthaki yayınlarıKitabı okuyor
Etrafınıza bakın, her yerden kan damlıyor. Toprak inliyor, su haykırıyor, rüzgar uğulduyor. Niçin? Hep Fırat ve Dicle'nin sularıyla sulanan bu mübarek toprak, şimdi niçin bir taziye sessizliği içinde kanla sulanıyor? Aptallıklarla dolu gereksiz ve teres ömrüm boyunca hep bu iki sorunun cevabını düşündüm durdum: esaret ve bu coğrafyanın sonsuz kin ve nefreti.
Sayfa 17 - İthaki yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ancak beş para etmez hayatımın bütün bu ders ve tecrübelerine rağmen iki şeye anlam veremedim: Bu kanlı Mezopotamyanın esareti niçin bu kadar sonsuz, derin ve köklüdür? Niçin Mezopotamya insanı her zaman gaddar darbelerle yıkılıyor? Esaret niçin bu kadar sonsuzdur burada? Anlamadığım diğer şey de şu: Bu kadim ve mukaddes diyar, niçin bu kadar kin ve nefretle yoğrulmuş? Dicle ve Fırat Havzasında yaşayan insanlar, neredeyse hepsi aynı esaretin zincirleriyle bağlı olmalarına rağmen, niçin bu kadar birbirlerine düşman niçin birbirlerine karşı bu kadar acımasız? Kuşkusuz biliyorum baskı altındaki çaresiz insan, yanan ağaç kütüğüne benzer, zararı önce kendine verir. Böyle insanlar çaresiz kalmış akrebe benzerler, etrafına saldırır, kimseyi bulamayınca dönüp kendilerini sokarlar; kendini korumak için sakladığı zehri ölümüne sebep olur akrebin. Biliyorum kurban çaresizdir ve çaresiz insan her şeyi yapabilir, fırsatının bulursa eğer, bir yandan kurbanken katil bile olabilir.
Sayfa 16 - İthaki yayınlarıKitabı okuyor
Eğer 'Sen kimsin?, diye soracak olursanız, size şunu söyleyebilirim; o insanlardan biriyim; mazlum, mağlup ve yok olmuş insanlardan bir insan yani. Anlatım onların anlatısı, sesim onların sesidir.
Sayfa 15 - İthaki yayınlarıKitabı okuyor
Şimdi, Bu insanlar neden unutulmuşlar? diye soracaksınız. Hemen söyleyeyim, bu insanlar unutulmuşlar, çünkü mazlumdurlar, başaramamışlar ve yenilmişlerdir. Esaret de yıkılmışlıktır, esir insanın dili kilitli, elleri zincirlidir, ne anlatabilir ne de ahvalini yazabilir. Başaramamak benim yarama benzer, derindir, yaralıyı yavaş yavaş öldürür. Başarılı olamamış insanın sözü yavaş yavaş kaybolur, hayatı zamanın dalgalarına kapılır, paramparça olur. Başaramamış insandan ne bir söz kalır geride, ne de bir tarih. Yenilgiyi zaten anlatmaya gerek yok; yok oluştur. Ölülerin sesi duyulmaz, solukları hissedilmez.
Sayfa 15 - İthaki yayınlarıKitabı okuyor
Unutulmuşlar, Yezidilerdir. Korkudan, artık günde iki defa, seher vakti ve akşam üzeri yüzlerini güneşe çevirip kutsal kelamlarını bile okuyamayan, sessizce dualarını bile edemeyen, dağ başlarında, derin koyaklarda öldürülen, her zaman, her an talana uğrayan fermanlarla yurtlarından edilen atalarım Yezidiler.
Sayfa 14 - İthaki yayınlarıKitabı okuyor
Berfin

Berfin

, bir kitabı okumaya başladı
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin YakarışıMehmed Uzun
9.1/10 · 3.260 okunma
Reklam
Berfin

Berfin

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach
8.2/10 · 67,5bin okunma
254 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Simru
SimruKahraman Tazeoğlu
7.7/10 · 3.606 okunma
370 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Ruhun Gökkuşağı
Ruhun GökkuşağıMehmed Uzun
9.1/10 · 740 okunma
Tıpkı Ekelöf'ün dediği gibi, ışığıyla ölü dünyalarını yeniden aydınlatacak bir yolculuk; güçlü bir dil olduğunda, her şeye rağmen, her şeyin mutlaka söylenebileceği bir dünyaya, dilin isimsiz ustaları çilekeşleri dengbejlerin kurduğu şevbuhêrklerle, dedemin, babamın ve çobanların kavalı ve sonsuz destanlarıyla, Fırat ve Dicle'nin ebedi sesiyle, uygarlıkların, kültürlerin, dinlerin kaynağı kadim dil ve topluluklarla, yüksek dağlardaki hüzünlü yankı ve derin vadilerdeki keskin çığlıkla, tarihin unutulmuş, yokedilmiş kaderleri ve öyküleriyle ve modernizmin en modern sesleri, üsluplarıyla dolu, yeniden yaratılan bir dünyaya doğru sonsuz bir yolculuk.
Sayfa 343 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Berfin tekrar paylaştı.
6 şubat..
Bazı yarınlar hiç yaşanmayabilir..
1.240 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.