İnsan her şeyin ölçütü olmalıdır. Aslında o, yarattığı dünyada bir yabancıdır. Kendi doğasına dair pozitif bir bilgiye vakıf olamadığından kendisi için bu dünyayı organize etmeyi bilememiştir. Canlıların bilimine oranla cansız varlıkların biliminin gösterdiği gelişim, insanlık tarihindeki en trajik olaylardan biridir. Zekâmız ve keşiflerimiz tarafından inşa edilen çevre ne bizim boyutlarımıza ne de bizim şeklimize göre ayarlanmıştır. Bize uygun değildir. Biz burada mutsuzuz. Ahlaki ve zihinsel olarak yozlaşıyoruz."
"Hayatımız çok büyük bir ölçüde gazetelerin etkisi altındadır. Reklamlar yalnızca üreticilerin yararına yapılır, asla tüketicilerin yararına olmaz. Örneğin halk, beyaz ekmeğin, kahverengi ekmekten çok daha iyi olduğuna inandırıldı. Beyaz ekmek yapmak için un çok daha fazla harmanlanır ve böylece bütün yararlı özelliklerinden yoksun kalır. Ancak çok daha uzun süre dayanır ve ekmek çok daha kolay şekilde üretilir. Değirmenciler ve fırıncılar daha fazla para kazanır. Tüketiciler, besin değeri daha düşük olduğuna hiç şüphe olmayan bir ürün yiyor. Böylece, ekmeğin temel besin kaynaklarından biri olduğu tüm ülkelerde, toplum bozulur."
İnsanın fiziksel,biyolojik yapısının, insanı duygusal,karakter yönden nasıl etkilediğini anlatmakta. Kitap her ne kadar , başka dile çevrilmenin bazı olumsuz özelliklerinden etkilense de genel olarak iyi kitap özelliğini korumuş.