Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.38
Dilara
Dilara
@Booksmyconfidant
İg: wattyreadinglist ve booksmyconfidant
177 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bir sabah uyandığınızda kapınızın önünde bir kutu ve içinde ömrünüzün uzunluğunu belirleyen bir ip bulsaydınız ne yapardınız? Sadece siz değil 22 yaş ve üzeri bütün ülke ve insanlar bu kutudan alıyor. Ve kaos beraberinde geliyor. Kutusunu hemen açıp merakını giderenler ya da asla kutusunu açmak istemeyenler ikiye ayrılıyor. Bu süreçte siyaset, eyaletler ve daha birçok şey karışıyor, tam bir kaos ortamı yaşanıyor. Kısa ipi olanlar için bunu kabullenmek için dernekler falan bile kuruluyor. Kitapta bu olayın üzerine 8 kişinin pov'unu okuyoruz. Olayla nasıl başa çıkıyorlar, neler yaşıyorlar... Şahsen ben bu kadar pov okumak istemezdim ve birinci ağızdan okumak isterdim. Öyle daha kitaba girebilir ve duyguları hissedebilirdim. Bu kitap ve kurgu tam olarak duygularla ilgili. Bu konu daha iyi yazılsa mükemmel bir şey olurdu ya. Ama kesinlikle kötü değil ben çok sevdim. Merak uyandırıcı ve önermeleri harika. Kesinlikle tavsiye ederim.
4/5
Her ne olursa olsun benim için değerli bir seriydi ve sonunda sona geldik. Bu kitabı da heyecanla ve aynı duygusallıkla okudum. Bu sefer yan karakterlerin duyguları da ön plandaydı. Bütün karakterleri harmanlama işini yazar harika yapıyor bunu kabul etmek gerekiyor. Sadece karakterler çok fazla melankolik ve toksik bunu da kabul edelim önce jdjdj Son kitap biraz daha mutlu olalım gülelim eğlenelim ama son sayfaya kadar hâlâ o dram devam etti. Boğdu artık beni. Sürekli eskiye gidip gelmeler, uzun uzun betimlemeler... Uzun tutmaya da gerek yoktu bu kadar olayları çözüp (olayı nasıl çözdük o da oldu bittiye geldi) artık mutlu bir şeyler okuyabilirdik iki karakterin melankolisini okumak yerine. Ha hiç güzel şeyler okumadik mı okuduk. İkiz bebeklerimiz oldu bizim. İs ve Korhan'ın anne ve baba olacağını asla tahmin etmezdim hiç böyle hayal etmemiştim. Ama oldular çok da güzel oldular. Bir seriye de böylelikle kapattık.Bu serinin yeri bende çok ayrı olacak.
Evet entrika, zoraki evlilik ve yasak aşk deyince de ben... Seviyorum yalan mı söyleyeyim ekek Kısacık 230 sayfalık bir kitap ve ben ilk başladığımda karakter gelişimi, etkileşimi nasıl ilerleyecek merak ediyordum ve beni tatmin etti açıkçası. Adara'nın anlatımını çok sevdim. Kitap genel olarak çerezlik yormadan akıp gidiyor kendini olaylara ve fantazilere kaptırıyorsun!! Adara'nın direnişini takdir ettim ve her seferinde Evren'e yenilmesini de aynı şekilde dkdk Cidden tam kararlılığımızı kuşanıyoruz ve Evren'le aynı ortamda olduğumuz ilk saniyede bu mahvoluyor :) Aşığız işte ama kabul edemiyoruz. Son ana kadar zaten biz nişanlı bir kadınız ne kadar zorla olsa da. Diğer kitapta da ya aşkının peşinden gidip babasının intikamını alacak ya da kaderine boyun eğecek. Sıradaki kitabı heyecanla bekliyorum çünkü öyle bir bitti ki... Aslında tahmin de ediyordum ama... Üzerime ikinci kitabı at lapiss. Evren seni affetmemiz için tüm numaralarını kullanmak zorundasın! Tek puan kırdığım kısım evren anlatımının yetersiz olmasıydı. Onun dışında harika.
4/5
Okur Takip Önerileri
Öncelikle bu kitap hokey kitabı değildi bu konuda hiç doyurmuyor. İlk kitabı daha çok sevmiştim o yüzden. Russ karakteri beni çok şaşırttı..Utangaç ve tatlı bir karakterdi. Alışılmışın dışında olan kadının daha baskın olması. Ya da azgın mı demeliyim djdjjd Bu çatışma hoşuma gitti o yüzden. İkisininde ailesi yüzünden yaraları ve ikisinin de farklı nedenlerden aynı kişi yüzünden. Babaları... O yüzden ikisi de sevilmek ve değer görmek konusuna çok yabancılar. Hak etmediklerini düşünüyorlar. Ama bu duyguları da birbirlerine yaşatmaya başlıyorlar ve beraber tadıyorlar...Açık açık birbirine sırlarını anlatmaları ve fikirlerini belirtim meselelerini halletmeleri çok güzeldi. Sadece kitabın yarısına kadar kitaba bağlanamadım. Akmadı resmen zor bitirdim. Ama genel olarak sevdim kesinlikle öneririm.
4/5
İlk başladığımda org ve insan? Nasıl olacak bu iş falan diyordum ama bir yandan da aşırı okumak istiyordum ilk kitabı çok sevdiğim için. Yazar yapıyor bu işi ya. Galiba ben ilk kitap olan Kara Elf Kralından daha çok sevdim bu kitabı Böyle iri kaba saba adamların içinden çıkan naif karakterler okumak bana zevk veriyor. Org geneli olan Bazur'da öyleydi. Dışarıya güçlü ve sert bir asker ama eşinin önünde diz çöküyor. Ve eşi için dünyayı yakabilecek bir adam. Kaethe de erkek kardeşinin hala yaşıyor olma ihtimali için Kara Elf Kralının yardımıyla Org topraklarına gidiyor ve yolu Bazur ile kesişiyor. Ve zamanla aralarındaki eşlik bağını kesfediyorlar ve birbirlerinin kaderi olduğunu anlıyorlar. Yazar öyle bir anlatıyor ki aralarındaki farklılıklar gözüme batmıyor. Kaethe'ye göre dünyadaki en yakışıklı erkek Bazur :) Bu kitabın sonunda ilk kitabın baş karakterleri de geliyor. Evli mutlu çocuklu olmuş onlarda. Duygulandım
4/5
İlk kitap bu kitabın yanında neydi ki? İlk kitapta yine ters köşe vardı ama bu kitapta ters köşeler var. Yazarın kalemi o kadar akıcı ki ben son 150 sayfayı falan soluksuz okudum. Tam diyordum de ters köşe tam olarak nerde? Çünkü herşey normal ilerliyordu sorundan kurtulmuştuk... Sonra olan şeyler beni büyük zortlattı kdkdn Millie'nin artık adı meşhur olduğu ve korkulan biri olduğu için artık madur insanlar ondan sadece yardım istemiyor, kötü amaçları için kullanmak da istiyorlar. Olaylar hakkında tek bir spoi bile veremem maalesef ama harikaydı. Bir de ben Enzo'yu çok merak ediyorum umarım bir sonraki kitapta onunla ilgili bişey okuruz. Gizli mafya ya da ajan çıkmazsa iyi malum her yerde tanıdıkları var :) Yine büyük aydınlanma onun sayesinde yaşandı. Son sayfada bile ters köşe olmayı beklemiyordum ama ilk kitapta da öyleydi gerçi Bir de bu kitapta Millie'nin sevgili olaylarını okuduk. Ya da bu konuda başarısızlığını... Bu seride aşk olamıyor ya Millie'e aşkı yakıştıramıyorum olmuyor. Ama yine de dönüp dolaşıp Enzo'ya kaldık :) Kısacası artık bu yazar ne yazarsa okurum oldu benim için. Çok ara vermeden Sakın Yalan Söyleme'yi de okuyacağım.
İlk çıktığından beri diyorum bu yazar 700 sayfa ne yazdı ben nasıl okuyacağım diye. Kitabı bitirdim hala aynı şeyi diyorum dkkdkd Asla gerek yoktu bu kadar uzun olmasına. İkilinin sahnelerinden çok günlük şeyler okuduğum için daha çok gözümde büyüdü kitap. Boş sahneler bile sarıyor okutuyor ama ikiliyi daha fazla okumak isterdim. Kitabın tek eskisi de bu bence. Onun dışında sevmediğim bir yeri yok. Çok tatlı bir çiftlerdi. Kızımız aile içi şiddet (o kadar saydırdım ki final sahnesinde kendimi kaybettim) ve hayatı boyunca akran zorbalığıyla baş ediyor. En sonunda okulunu değiştiriyor annesi ve yeni okulunda kız biraz rahatlıyor ve ilk gün ragbi takımının kaptanı yanlışlıkla top atıp kızı bayıltıyor kdkdkd O andan beri çocuk peşimizi bırakmıyor okulda herkesten koruyup arkasını kolluyor kızın. Bayıldım çocuğa. Kitapta lise çağındaki çocukların duyguları çok iyi aktarılmıştı. Liseye gidip geldim yani o derece. Aklı fikri malum yerinde olan erkekler ve masum ama böyle şeylere ilgi duyan kızlarımız :) Johnny (17) Shannon (15) aralarındaki çekingenliği, çekimi ve koruma duygusunu çok sevdim ve derinden hissettim. Shannon'ın kendini koruma iç güdüsü ve ördüğü duvarlar için çok üzüldüm ya neler yaşıyor minik kız :( Özellikle Johnny'nin ameliyat sonrası kafası güzelken ki şamatasına bayıldım çok eğlendim :) Finalde için koptu biraz ağlamış olabilirim. İkinci kitap yine bu karakterleri anlatıyor diye tahmin ediyorum merakla bekliyorum.
4/5
Öncelikle Rina'nın da kitaba başlamadan verdiği uyarıyı bırakayım buraya. "Bir kahraman arıyorsanız, o kahraman Aiden DEGIL. Eğer kötü bir adam için can atıyorsanız, o zaman Aiden King’in dünyasına hoş geldiniz."
Uzun zamandır saf kötü olan bir karakter okumak istiyordum. Böyle karakterler okumayı daha ilginç buluyorum. Bu kitapta
Bu kitabı her okuduğumda ilk kez okuyacakmış gibi hissedeceğim galiba. O kadar duyguyu dibine kadar hissettiriyor ki özellikle aşkı ve bağlılığı. Onu ömrümün sonuna kadar seveceğim ya beraber ya tek başıma... Sevda ailesini kaybettikten sonra üvey annesi ve üvey abisi tarafından baskıcı bir hayat yaşıyor ve felçli büyük babası yüzünden başka yere de taşınamıyor ve onlara bağımlı yaşamaya devam ediyor. Üvey abisi Yavuz... Ne kadar küfür etsem az. Gençliğinde yaşadığı bir olay yüzünden Sevda'yı suçluyor ve büyük bir intikam planlıyor. Tabi bu yaşanana kadar neye sebep olduğundan habersiz olan bir Sevda var. Kitapta bir günümüz bir geçmişi okuyoruz. Geçmişte Sevda ve Ezel'in tanışmalarını, aşklarını ve Yavuz'un baskılarını okuyoruz. Günümüz de de Yavuz'un intikamını gerçekleştirdiğini ve yaşanacakları anlatıyor. Bir yandan da karısını yani Sevda'yı öldü bilerek sadece 3 yaşındaki kızıyla yaşama tutunmaya çalışan Ezel'i. Bekâr baba demem bundan kaynaklı. Çok keyif aldım yer yer acı çektim ama ben bu yazara bağımlıyım zaten ilk bu kitapla tanımıştım ne yazarsa da okurum. Kitap öyle bir yerde bitti ki kitabın finalini bilmeme rağmen tekrar okumak için sabırsızlanıyorum. Aşkı iliklerinize kadar hissetmek istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.
5/5
Kitabın ilk yarısı o kadar iyiydi ki. Çok güzel ve karanlık bir havası var kitabın. Maskeli yaralı mafya karakterin ve onun maskeli adamları, yer altı tünelleri ve adamın yani Sol'un Fransız Mahallesi'nin hayaleti olması... Adama yaraları ve maskesi yüzünden karanlıklarda dolaşması nedeniyle hayalet deniyor. Bilin bakalım kim için çok sevdiği karanlığı arkasında bırakıyor? Scarlett Day yani adamın ilham perisi... Adam da kadının müzik şeytanı. Sürekli kadına mektuplar yolluyor. Bu kitapta onu dokunursan seni öldürürüm vibe ve sahneleri var. Buna bayılıyorum bunu kabul edeyim önce. Sol, kadının koruyucusu rolünü üstleniyor ve her zaman yanında oluyor. Bu arada Scarlett Day bipolar rahatsızlığına sahip ve tetiklendiği zaman ataklar geçiriyor ve o sırada Sol'un gelip şarkı söyleyerek kızı sakinleştirmesi... Kitap genel olarak çok güzeldi sadece sonlara doğru çok hızlı geçti ilk yarısına bayıldım ama ikinci yarısında daha yavaş okudum daha güzel sahnelerle süslenebilirdi. Ama kesinlikle tavsiye ederim. Sadece tetikleyici unsurlara dikkat edin ve çokça baharatlı sahneler bulunuyor.
4/5
Asla tarzım olmayan ve okumayı bile denemediğim türde bir kitabı bir günde soluksuz okudum? Başka yorum gerek var mı bilmiyorum. Kitaba başladım ve tahmin edilebilir ilerliyordu ama ikinci yarıya gelince (yine büyük resimle ilgili tahminim vardı) ama küçük detaylarin aslında tam tersi olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Şok oldum. Nina gelip şu aslında bu diyor sonra kocası gelip Nina'nın söylediği gibi değil diyor ve aslında gerçek çok başka çıkıyor. Bu gerçekleri öğrendikçe soluk alışlarım bile değişti şaka mı dkdkdk Nina'dan herkes gibi bende nefret ettim ama onun ağzından okuduğumuz andan sonra bayıldım kadına bayıldım. Güçlü kızım benim. Okurken aklımdan şey geçiyordu Nina ve Millie kafa kafaya verse neler olur diye. Böyle bişey okumadık ama yine de harikaydı. Millie'nin başına gelenlere de üzülmedim bu arada kendi seçimleriyle oldu :) Yine de bu olanlar kendi benliğini keşfetmesini sağladı. Ne kadar kötü olsa da :( BU KİTABI OKUYUN!
5/5
Bekâr ebeveynlerin ve çocukların olduğu kitapları benim sevmeme ihtimalim yok bence. Çok sevdiğim bir trope çünkü. Bu kitapta Hadley ve çocuklarını çok sevdim çok tatlılardı ve Lucy'nin bilmişliği... Yumuşacık ettiler beni. Ve Elijah'la ilk karşılaşmamız adamın, Lucy'nin cipsini çalmasıyla başlıyor- nasıl diye sormayın mdkdj Birkaç karşılaşmalarından sonra da Hadley ikinci çocuğu doğuruyor ve bu da çocuklardan nefret eden hayalinde ne evlilik ne çocuk sahibi olmak olan bir adamın yanında gerçekleşiyor doğum Ama bu kadar iyi ve güzel bir anne ve dünya tatlısı çocuklara nasıl karşı koyabilirdi ki? İlk önce Lucy için yelkenleri suya indirmesi ve elinde oyuncak olması sonradan annesinden hoşlandığını anlaması benim ayrı hoşuma gitti. İlk önce çocukları benimsemesine -Hadley'in çocukları olduğu için- ben tav oldum hemen aşık oldum Elijah'a. Benim için kusursuz bir karakterdi. Aileye kol kanat germesi ve kendinden önce bile onları düşünmesi ve her daim yanlarında olması. Birbirnizi hak ettiniz. Sonsuza kadar kesinlikle önereceğim bir kitaptı.
5/5
Kitabın ilk çeyreği Bonnie karakteri hakkında ne düşünceğime emin değildim. Eğlenceli ve biraz da benmerkezci bir karakter. Çoğunlukla kahkaha atarak başladım kitaba. Özellikle İskoçya ya giderken ki o yol seyahatleri ve yeni bir ülkeye alışma süreçleri eğlenceliydi. Dakota ve Bonnie arkadaşlığına bayıldım. Yan karakterler güzel hava katmış hiçbiri zorlayıcı karkaterler değildi. Rowan!!! İLK YARI ÇOK UMURSAMAZDII. Gerçi Bonnie de öyleydi ama yine de peşimizden koşsun içi içini yesin istedim Rowan için dkdk Ama kendinden emin bir karakter olduğu için hiçbir yemi tutmadı :) Rowan'da travması vardı onlar tekrar yüzeye çıkıyor ve bu sefer ona destek olacak bir kız arkadaşı var... Eğlenceli, ateşli, arada hüzünleneceğin ve arkadaş ortamındaki sıcaklığı size hissettirecek çerezlik bir kitaptı. Ben severek okudum.
4/5
Bu kitabı sevmek hatta bayılmak bana da sürpriz oldu. Ama okurken çok eğlendim. Kitapları bağımsız okuyabilirsiniz. Miles kardeşlerin serüvenlerini anlatıyor ki ilk kitabı o kadar gömdüler ki ben onu pas geçtim ama bu baya seviliyordu. Kitapta yaş farkı var. Ama kadının adamdan 4 yaş büyük ve 3 çocuklu olması şaşırttı beni. Genelde tam tersini okuruz. Kadın oturaklı ve kocasını kaybettiği zamandan beri yası atlatamayan biri, adam da çapkın ve eğlenceli. Kadını harika ve genç hissettiriyor. Aralarındaki şey yatak ilişkisiyle başladı ve bambaşka bir şeye dönüştü. İlk adamın, kadının çocuklarıyla karşılaşma şekli... O kadar eğlendim ki jdjd Çocuklar çok tatlıydı. Bana Jackie Chan'in bir filmini hatırlattı tekrar izleyesim geldi. Son olarak kadını sonuna kadar anladım hak verdim ama sonlara doğru adama söyledikleri... Çok kırıldım çok Genel olarak kitaba bayıldım. Çok sürükleyici sıkılmadan okunuyor. Tavsiye ederim.
4/5
Bir Cherry klasiğinin daha sonuna geldim. Okuduğum 3.kitabı ve hangi kitabını okursam okuyayım benden tam puan alacak sanırım. Kalemine ve kurgularına bayılıyorum. Bu kitapta diyaloglar daha ön plandaydı buna rağmen tüm duygular tamamen geçti bana bu da büyük başarı normalde çok sevmem bu şekilde. Ian'ı başlarda zerre sevmedim. Playboy bir karakterdi ve kelimenin tam anlamıyla öyleydi. Kapısında kızlar kuyruk oluyordu. Böyle bir adamı kendimize bağlayıp hanımcı birine dönüşmesini okumanın zevki bambaşkaydı. Birden bire favori karakterlerim arasına girdi adam. Hazel'la aralarındaki yavaş ve bir o kadar da hızlı ve tadında olan ilişkileri ve oluşan bağları çok güzeldi. Birbirleriyle sohbetleri, aralarındaki küçük oyun... Uzak ilişki yaşamaya başladıklarında bile birbirlerini sonuna kadar desteklemeleri ve bağlarını daha da güçlendirmeleri beni duygulandırdı. Ian'ın bazı bencil davranışları da oldu tabi ama bir şekilde onların da farkına vardı ve geriye tek gerçeği Hazel ve müzik kaldı. Tabi bir de ailesi. Hazel zaten kusursuz ve fedakar bir kadın. Ona diyecek hiçbir şeyim yok bayıldım. Bir de yaşlı bir çiftimiz vardı ben en çok onları sevdim ne kadar en sonda kalbim kırılsa da :( Kitap biraz fazla uzadı ama tabiki buna lafım yok harikaydı
5/5
