Selçuk İlhan
@Cezeri1881
1919
344 okur puanı
Ağustos 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Arapçanın Konumu
Geçmişte Arapça kutsal bir dil değildir. Puta tapar bir dilidir. Latince gibi bir "bilim dili" de olamamıştır. Çöl Arap'ının dilidir.
Bir araştırmacıya göre Arapça, tıpkı Arap'ın kendisidir. Arap'ın kişiliğine uygun özellikler taşır. Arapça amaçları gizler. Kesinlik kıvraklık ve kaypak anlatımı seçer. Genellikle halk yığınları uyutma ve yanıltma, sürü gibi belli bir yöne sürüklemeye yatkındır. Arapça ses ezgisinin tonunu ayarlayarak, aynı şeyi farklı tonlarda söylemek olanaklıdır.
Böylece zihinler tütsülenir, kişi büyülenir, istenen her şeyi halk topluluklarına ve hatta aydın geçinenlere benimsetilir. Söylev dili olarak Arapça bu bakımdan ideal bir dildir....
Sayfa 270 - İlhan Arsel : Arap Milliyetçiliği ve Türkler, İstanbul 1977, s. 287Kitabı okudu
179 syf.
·
Puan vermedi
Okur Takip Önerileri
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakın dönemler, Tahran'ın aydın bayanlarından biri diplomat Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na şöyle der:
❝Bizim kendimize mahsus binlerce yıllık dinimiz ve törelerimiz vardır. İstilacı Arap orduları bize, İslamiyet'i kılıç zoruyla kabul ettirmişlerdir. Gerçi şimdi İranlılar samimiyetle Müslümandırlar. Ateşperestlik devrinden kalma birçok inançları bu yeni dine dinimize sokmuş bulunuyoruz. Siz sünniler buna şialık diyorsunuz. Şialıkta doğrudan doğruya bir tabiat dininin bayramı olan Nevruz'un ve ondan beş-on gün önce ateş yakıp üstünden atlamak adetleriminiz, her şeye rağmen vahdanö bir mezhep telakki edilmesi lazım gelen şialıkta yeri nedir.? ❞
Sayfa 283 - Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Zoraki Diplomat 1984, s. 377-378.Kitabı okudu
Türk
Kaşgarlı Mahmut, Türk sözünü açıklarken şöyle der:
. . .
Türk sözcüğü böyledir.
Biz ❝ Ad olarak Türk adını Ulu Tanrı vermiştir ❞ dedik.
Sayfa 279Kitabı okudu
Değişim süreci...
❝ Dinler toplumlar üzerine giydirilmiş giysiyi anımsatır. Topluma göre biçimlenir ve toplumu da kendine göre biçimlendirir. Akan yaşam sürecinde toplumlar sürekli değişir. Bu nedenle dinler, ne peygamberlerin buyruk ve uygulamalarında ne de kitaplarda kalır. Yaşam ve zamana bağlı olarak ilkeler değişime uğrar kurallar çoğalır. Hiç bir din ortaya çıktığı kurallarla kalmaz. Hristiyanlık değişimi reform hareketi ile gerçekleştirmiştir. Ama İslam'da bir reform gerçekleşemez. Bunun nesnel koşulları İslam'da bulunamaz.... ❞
Sayfa 279Kitabı okudu
Yaratılışın bir anlamı...
❝
Birdir; O bir, katıksız, karışıksız pak,
Yoku var kılar; O, kılar varı yok
❞
Sayfa 277Kitabı okudu
Orta Asya
Orta Asya'da bulunan çok sayıdaki insan başlı arslan çizimleri uygun bir söylenceye dayanır. İnsan başlı arslan motifi, Budist masallarda da yaygındır. Yine aynı düşleme Manihesit metinlerinde ve Dede Korkut öykülerinde geçer. Bu sonuncu kaynaklarda, insan başlı arslana "Perikan" ve "Peri" adı verilir...
Sayfa 278Kitabı okudu
Buhara...
❝ Buhara uzun ve yorucu direnişten sonra Araplara teslim olur. Ama teslim olmak da bir yarar getirmez. Direnişe katıldığı söylenen herkes kılıçtan geçirilir. Bu da yetmez. Araplar köle olarak satmak üzere kent halkından elli bin kişi seçerler. ❞
Sayfa 242Kitabı okudu
Baykent ....
.......
Araplar, barış yolu ile Baykent'e girerler. Ama kentin zenginliğini görünce yağmaya başlarlar. Kentin görkemli yapılarını ve surlarını yıkarlar. Bu güzel kenti bir kaç gün yağmalayıp, yakıp yıkarlar. Kenette eli silah tutan ne kadar Türk varsa tümünü öldürürler. Kadın ve çocukları tutsak alırlar...
Sayfa 241Kitabı okudu
Zalim Haccac
İşte bu sırada tarihe, şiddete dayalı yönetimi yüzünden Zalim ile geçen, Haccac Horasan ve Basra eyaletleri beyi atanır. (694-714). Haccac, öncelikle Arapların elindeki alanlarda baskı ile denetimi yeniden sağlamakla başlar. Muaviye döneminde, arap yayılmasını kolaylaştırmak için bölgeye arap göçmen yerleştirilmiştir. Arabistan'dan getirilen 50 bin aile, Horasan'ın önemli kentlerinde oturulurlar. Haccac, yeni göçmen dalgası ile arap yayılmasını güçlendirmek ister. Ama halife Yezit ile bu konuda anlaşmazlığa düşer. Arapçayı resmi dil sayarak işe başlar. Emevi yönetine karşı tüm toplum kesimlerini ezer. Haricileri ortadan kaldırır. Gözü Seyhun ötesindedir. Ama buna gücü yetemez. Birkaç yıl tek tük akınlar yapabilir. Bu akınlarda öylesine başarılı olamaz...
Sayfa 238Kitabı okudu
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip öğrenmeye mecburuz. Çok çalışmaya mecburuz. Çalışmak demek ise boşuna yorulmak terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü medeni buluşlardan azami derecede yararlanmak zorunludur...
Semerkant
Araplar 12 yıl zengin ve bayındır Türk şehirlerini birbiri adına yağmalayıp yıkmakla uğraşırlar. Gittikleri yerde ölüm, yıkım ve yangın bırakırlar. Yine de kesin sonuç alamazlar. Tüm bu kıyım, zulüm ve vahşete karşı Türkler direnirler.
Araplar altı yıl uğraştıktan sonra Semerkant'a girebilirler...
Sayfa 136Kitabı okudu