Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fərid

Çocuk okula yazdırıldığı andan itibaren yitmiş, boynuna yular bağlanmıştır. Ekmeğin tadı gibi hayatın da tadı bozulur. Ekmeği elde etmek onu yemekten daha önemli olmaya başlar. Her şey hesaplanmıştır. Her şeyin bir bedeli vardır.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Kendi ölümümün buharlaşan bir su damlasından ibaret olduğu okyanussal bir ölümle boğuşuyorum
Sayfa 135Kitabı okudu
Gece kalabalığının içine cebinde parayla dalmak, parayla korunarak, parayla yatışarak, parayla körelerek, kalabalığın kendisi para, soluk para, para olmayan tek bir nesne yok, para, para, her yerde para ve yine de yeterli değil, sonra sıfır para ya da az para, ya da daha az para ya da daha çok para, fakat para, hep para ve paran varsa ya da yoksa paranın sözü geçer
Sayfa 132Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ve yeniden gece; huzur, sığınak, samimiyet bulmanın mümkün olmadığı bir New York gecesi; son derece tenha, soğuk, mekanik. Milyon ayaklı halk tabakasının muazzam, donuk yalnızlığı; ışıklandırılmış vitrinlerin soğuk, çöp yangınları; mükemmeliyet vasıtasıyla cinselliğin sınırlarını aşmış olan dişinin bunaltıcı anlamsızlığı.
Sayfa 131Kitabı okudu
"Ben kazanmak için yarışıyorum, insanları memnun etmek için değil". Bernard Hinault
Reklam
Bir kitap yazmaya başlama düşüncesi beni dehşete sürüklüyor, anlatacak o kadar çok şey var ki nereden başlayacağımı bilmiyorum. Uzaklara gidip her şeye yeniden başlama fikri de bir o kadar ürkütücü; hayatta kalabilmek için köle gibi çalışmak anlamına geliyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
Küçük bir restorana dalıp büyük bir bardak köpüklü birayla bol soğanlı, kalın bir hamburger söyledim. Sonra bir bira daha devirdim, ardından bir kadeh viski yuvarladım ve kendi duygusuz üslubumla içimden, zavallı orospu çocuğu karısının cenazesinin keyfini çıkaracak akıldan yoksunsa ben onun yerine çıkarırım, diye geçirdim. Bunu düşündükçe neşem yerine geldi ve bu neşenin içinde bir nebze elem ya da kıskançlık var idiyse o da sadece bu zavallı, ölü Yahudi kadınla yer değiştiremememden kaynaklanıyordu.
Bir deniz fenerinin içinde oturan adam gibiydim. Altımda vahşi dalgalar, kayalar, karaya vurmuş filoların kalıntıları. Tehlike işareti verebilirdim, fakat felaketin önüne geçecek güçten yoksundum.
Avrupa savaşlarla düzenli olarak kan akıttı, oysa Amerika barışçı ve yamyam. Dışarıdan bakınca harikulade bir bal peteğini andırır, bütün erkek arılar çalışma çılgınlığıyla birbirlerinin üstüne yığılır; içeriden bakınca her ferdin komşusunu öldürüp iliğini emdiği bir mezbahadır burası. Yüzeyde cesur, erkeksi bir dünya gibi görünür, fakat aslında kadınlar tarafından yönetilen bir kerhanedir; yurttaşların pezevenklik yaptığı ve yabancıların tenlerini sattıkları bir kerhane. Kimse kıçının üstüne oturup da elindekilerle yetinmeyi bilmez.
Birini fazlaca sevme durumu – ancak ilk defa âşık olduğumda başıma geldiğini hatırlıyorum. O zaman bile yeterince umursamamıştım. Umursasaydım şimdi burada oturmuş ona dair yazacağıma kahrımdan ölmüş ya da kendimi asmış olurdum. Kötü bir deneyimdi çünkü bana yalanlarla yaşamayı öğretti. Gülümsemek istemediğim zaman gülümsemeyi, çalışmaya inanmadığım zaman çalışmayı, yaşamaya devam etmek için bir nedenim olmadığı halde yaşamaya devam etmeyi öğretti. Onu unuttuktan sonra bile inanmadığım şeyleri yapma alışkanlığını sürdürdüm
Reklam
Gidişatı değiştirmeye çalışmayı beyhude buluyordum; kalben değişmedikçe hiçbir şeyin değişmeyeceği kanısındaydım ve insanların kalplerinde yatanları kim değiştirebilirdi?
Ben kaçıştaki adamım. Bir duvarı bir kerede aşmak için o duvarın beni hapsettiğini hissetmeliyim. Bu karşı konulamaz bir refleksdir. Sigara yasaktır ama ben içerim. Akşam dışarı çıkmak yasaktır ama ben çıkarım. Flörtün F'si edilemez ama ben flört ederim. Bisiklet bana göre bir spor değil. Onu ben seçmedim, o beni seçdi. O halde bedelini de ödemek zorunda.
Sayfa 250Kitabı okudu
Sürüş sırasında vücudun gönderdiği sinyallere kulak vererek bisiklet üzerinde zarif bir içsel yolculuğa çıkabilirsin. Bacaklarınla zengin bir diyalog geliştirirsin; limitlerini tanır, dayanıklılığını arttırır, acıya takatini genişletir ve tahammül seviyyeni idrak edersin.
Sayfa 186Kitabı okudu
Bisikletçinin ilahi yalnızlığı güneşin yolun üzerinde uzatdığı insan gölgeleriyle giderilir.
196 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.