Babam bizi yetiştirirken "Daima mazlum halkların sesi olun." derdi. "Mazlum", anlamını belki idrak edemediğim ama sıklıkla duyduğum bir kelimeydi. Büyüdükçe farketmeye başladım "coğrafyamızın kaderini", zalimler ve mazlumlar meselesini.
"Eşit olmadığımızı, olamayacağımızı çok iyi biliyorum, ancak saygı görmek adına alt tabaka insanlarından kendini uzak tutmak gerektiğine inanan kişi, yenilgiden korktuğu için düşmandan saklanan bir korkak kadar eleştiriyi hak eder."
"Oysa bütün zafiyetlerimiz ve dertlerimizle yolumuzdan sapmadan çalışmaya devam etsek, başkalarının yelkenleri ve kürekleriyle ilerlediği yolda biz dolaşıp zikzaklar çizdiğimiz halde öne geçtiğimizi sıklıkla göreceğiz -ve- elbette insan bunu ancak başkalarıyla aynı konuma gelince veya onların önüne geçince anlayabilir."
Sayfa 60 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu