Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze Ö.

Gamze Ö.
@G_M_Z
"Bugün iyi kitaplar oku, sonra zamanın olmayabilir" Charles Burney "Okumayı öğrendiğinizde tekrar doğacaksınız… ve bir daha asla yalnız olmayacaksınız." Rumer Godden
"It is hard to tell that the world we live in is either a reality or a dream"
1.052 kütüphaneci puanı
1905 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
İşin aslı, kendi kendini yönetme alışkanlığını tama men terk etmiş insanların, kendilerini kimin yöneteceğini doğru seçmeyi nasıl başarabileceğini anlamakta güçlük çekiyorum. Hizmetkârlardan oluşan bir halkın yapacağı seçimlerden özgürlükçü; enerjik ve bilge bir hükümetin çıkabileceğine inanmak mümkün değil.. Tepe yapılanması cumhuriyetçi ama geri kalan tüm alanlarda ultra-monarşik olacak bir anayasal düzen, bana daima kısa ömürlü bir canavar olarak görünmüştür. Yönetenlerin kusurları ve yönetilenlerin ahmaklıkları böyle bir yapıyı yıkıma sürüklemekte gecikmeyecektir. Ve hem temsilcilerinden hem de kendinden bezmiş olan halk da ya daha özgür kurumlar yaratacak ya da çok geçmeden tek bir efendinin önünde diz çökecektir.
Sayfa 48 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 6. Kısım
Reklam
Çağdaşlarımız daima iki zit tutkunun etkisinde: Hem yönlendirilme ihtiyacı hissediyor hem de özgür kalmayı arzuluyorlar. Bu iki zıt güdünün herhangi birini dindiremedikleri için her ikisini birden tatmin etmeye çabalıyorlar. Tek, vasi ve kadiri mutlak olan ama yurttaşlar tarafından seçilen bir iktidar hayali kuruyorlar. Merkezileşmeyle halk egemenliğini bağdaştırıyorlar. Bu onları bir nebze rahatlatıyor. Vesayet altında oluşlarına, vasilerini bizzat seçtikleri düşüncesinde teselli buluyorlar. Her birey bağlanmaya boyun eğiyor çünkü ipin ucunun ne bir kişinin ne de bir sınıfın, bizzat halkın elinde olduğunu görüyor.
Sayfa 45 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 6. Kısım
Görünen o ki, eğer despotizm günümüzün demokratik uluslarının üzerinde yükselirse daha yaygın ve daha ılımlı olacak ve insanlara zulmetmeksizin onları değerden düşürecektir.
Sayfa 42 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 6. Kısım

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...tüm işleri kendine bağlamak devlete asla yetmiyor, artık giderek bu işler hakkındaki kararları da hiçbir denetime tabi olmaksızın ve hiçbir yardım almaksızın kendisi veriyor.
Sayfa 33 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 5. Kısım
...demokratik olduğu halde cahil olan bir ulusta çok geçmeden egemenin düşünsel sığasıyla tebaalarının her birinin sığaları arasında müthiş bir farkın oluşması kaçınılmazdır. Bu da egemenin tüm kuvvetleri kolayca kendi elinde toplamasını sağlar. Devletin yönetsel gücü etkinliğini durmadan genişletir çünkü sadece o yönetmeye yetecek beceriye sahiptir.
Sayfa 23 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 4. Kısım
Reklam
Demokratik halklar merkezi iktidarı elinde tutanlardan çoğunlukla nefret eder ama bu iktidarın kendisine daima sevgi beslerler.
Sayfa 18 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 3. Kısım
İmtiyazların görülme sıklığı düştükçe ve cesametleri küçüldükçe insanların imtiyaza gösterdiği nefret de artar. Öyle ki demokratik tutkuların en az beslendikleri zamanlarda en çok alevlendikleri bile söylenebilir. Bu olgunun sebebini daha önce açıklamıştım. Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez. Halbuki genel bir tek tiplik içinde en ufak bir benzemezlik bile dehşet verir. Tek tiplik bütünü kapsadığı ölçüde farklılık görmek dayanılmaz olur. Dolayısıyla eşitlik aşkının eşitlikle birlikte durmadan büyümesi doğaldır; eşitliğe olan aşkımızı tatmin ettikçe büyütürüz.
Sayfa 17 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 3. Kısım
...günümüzde insanlar hiç de sanıldığı kadar bölünmüş değiller: egemenliğin hangi ellere teslim edileceği hakkında sürekli çatışıyorlar ancak bu egemenliğin hakları ve ödevleri üzerinde kolayca anlaşabiliyorlar. Hepsi de hükümeti tek, basit, ulvi ve yaratıcı bir iktidar imgesiyle tasavvur ediyor.
Sayfa 14 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 2. Kısım
Bir halkta koşullar eşitlendiği ölçüde bireyler daha küçük, toplum daha büyük görünür ya da daha doğrusu, her bir yurttaş tüm diğerlerine benzer hale geldiğinden kalabalıkta kaybolur ve artık bizzat halkın engin ve ihtişamlı imgesinden başka bir şey seçilmez olur. Bu durum, demokratik çağların insanlarının doğal olarak toplumun imtiyazlarını çok üstün görürken bireyin haklarına dair son derece mütevazı bir kanı geliştirmelerine yol açar. Bu insanlar toplumun çıkarının her şeyi belirleyebileceğini, bireyin çıkarının ise hiçbir hükmü olmadığını kolayca benimser. Toplumu temsil eden iktidarın, o toplumu oluşturan insanların hepsinden daha çok bilgi ve bilgelik sahibi olduğunu ve her bir yurttaşı elinden tutarak yönlendirmenin de iktidarın hem hakkı hem de ödevi olduğunu seve seve kabullenirler.
Sayfa 12 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 2. Kısım
...demokratik halkların zihni, felsefede ve dinde olduğu gibi siyasette de basit ve genel fikirleri severek benimser. Karmaşık sistemler onu iter ve tüm yurttaşlarının tek bir tipe benzediği ve tek bir iktidarca yönetildiği büyük bir ulus hayalinden hoşlanır.
Sayfa 11 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 2. Kısım
Reklam
Aslında eşitlik iki eğilim üretir: Biri insanları doğrudan bağımsızlığa yöneltir ve bir anda anarşiye dek sürükleyebilirken diğeri daha uzun, daha gizli ama daha kesin bir yoldan köleliğe taşır. Halklar bu eğilimlerden ilkini kolayca tespit eder ve ona direnirler; ikincisine ise fark etmeden kapılırlar; dolayısıyla bu ikinci eğilimi görünür kılmak özellikle önemlidir.
Sayfa 10 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 1. Kısım
İnsanları birbirlerinden bağımsız kılan eşitlik, onlara kendi edimlerinde sadece kendi iradelerine tabi olma eğilimi ve alışkanlığı kazandırır. Eşitleri arasında ve özel yaşamlarında daima bu tam bağımsızlıktan yararlanmaları, onları her türlü otoriteye olumsuz bakmaya yöneltir, çok geçmeden de siyasal özgürlük düşüncesine ve sevgisine kaynaklık eder. Öyleyse bu devirde yaşayan insanlar serbest kurumlara doğru uzanan doğal bir eğim üzerinde ilerlerler. Rasgele birini ele alın; mümkün olduğunca ilkel güdülerine dek derine inin; göreceksiniz ki farklı yönetimler arasında zihninde ilk canlanan ve en çok değer verdiği yönetim şekli, başkanını kendi seçtiği ve edimlerini de denetlediği yönetim olacak.
Sayfa 9 - Can Yayınları/Çev. Ebru Erbaş, Amerika'da Demokrasi 2. Cilt, 4. Bölüm, 1. Kısım
Bana kalırsa, hangisi olursa olsun tüm yönetimlerde alçaklık kuvvete ve dalkavukluk da iktidara bağlanacaktır. Ve insanların alçalmasını önlemenin tek bir yolunu biliyorum: O da sınırsız güçle birlikte, kendilerini küçük düşürmeye egemen iktidarı kimseye vermemektir
Sayfa 60 - Can Yayınları/Çev. İnci Malak Uysal, Amerika'da Demokrasi 1. Cilt, ÇOĞUNLUĞUN ZORBALIĞININ AMERİKALILARIN ULUSAL KARAKTERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ, BİRLEŞİK DEVLETLER'DEKİ DALKAVUKLUK RUHU ÜZERİNE
Despotizme boyun eğen, onu dayatandan çok daha fazla çürümeye uğrar. Mutlak monarşilerde kralın çoğu zaman büyük erdemleri vardır ama dalkavukları her zaman aşağılıktır.
Sayfa 59 - Can Yayınları/Çev. İnci Malak Uysal, Amerika'da Demokrasi 1. Cilt, ÇOĞUNLUĞUN ZORBALIĞININ AMERİKALILARIN ULUSAL KARAKTERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ, BİRLEŞİK DEVLETLER'DEKİ DALKAVUKLUK RUHU ÜZERİNE
17,4bin öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.