Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kerim Köksal Kaya

Selçuklu Devleti, önceden var olan bir toplumun Türk çerçevesi içinde yeniden sunuluşudur.
Sayfa 52 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Alp Arslan nasıl yaptıysa yaptı, Türk akıncılarına özgü bir tuzak kurarak ve kaçıyormuş gözükerek Bizans ordusunun çözülmesini sağladı. Moralin çökmesi, ordunun işini bitirdi. O gün akşam olduğunda, İslam tarihinde ilk kez bir Basileus, Müslümanların tutsağı bulunuyordu.
Sayfa 47 - E YayınlarıKitabı okudu
Toplumsal ilişkiler, üretici güçlere sıkı sıkıya bağlıdırlar. Yeni üretici güçler sağlamak için, insanlar, kendi üretim biçimlerini değiştirirler; kendi üretim biçimlerini değiştirmek, yaşamlarını kazanma yollarını değiştirmek için de, bütün toplumsal ilişkilerini değiştirirler. Yeldeğirmeni size feodal beyli toplumu verir; buharlı değirmen ise, sınaî kapitalistli toplumu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Örümcek, işini dokumacıya benzer şekilde gördüğü gibi, arı da peteğini yapmada pek çok mimarı utandırır. Ne var ki, en kötü mimarı en iyi arıdan ayıran şey, mimarın, yapısını gerçekte kurmadan önce, onu imgesinde kurabilmesidir.
Sosyal koşulların davranışı belirlemesi, doğanın insan davranışını belirlemesinden önce gelir. Ama bu, insan doğasının varlığını reddetmez.
Reklam
Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir.
İnsan gerektiği yerde durmasını ve noktayı koymasını bilmeli, değil mi?
Tarih bir kere tekerrür ederse trajik, ikinci kere tekerrür ederse komik olur.
Sayfa 7 - Tutku YayıneviKitabı okudu
Her şeye rağmen, 10'a kadar sayıp, "şimdi" diyerek intihar edemeyecek olmak herhalde iyi bir şeydi.
II. Dünya Savaşı hakkında
İster İngiliz, ister Fransız, ister Rus, ister Alman, ister Macar ve isterse diğer uluslardan olsun, hepsi bir öğütme makinesinin içine atılmışlardı. Orada kimisi can vermiş, kimisinin de iç dünyası kararmıştı. Düşünüyordu da, sağ kalan kimdi peki? Sahiden de sağ kalan var mıydı acaba?
Reklam
Artık geriye dönersek, bezgin, kırılmış, tükenmiş, köksüz ve umudunu yitirmiş insanlar olacağız. Yolumuzu bir daha asla bulamayacağız... Varsın aylar, yıllar gelip geçsin; onların bana yapacağı, yapabileceği hiçbir şey yok. Öylesine yalnızım, öylesine umutsuzum ki, onları (gelip geçen zamanı) hiç korkmaksızın karşılayabilirim.
Sanki dünyada herhangi bir şey, ancak bir yerde, birisi onun anlamını kavrayabilirse vuku bulabilirdi.
Adalet
Köylüler eker, efendinin geyiği yer. Köylüye şikayet etmesini söylemek kolaydır. Ama nereye ve kime? O(köylü), güce sahip olanları her zaman bir arada görmektedir. Köy meclisinin başkanını, polis müdürünü ve yardımcısını, bölge yargıcını, tahsildarı, ormancıyı... Bu adamların hepsi aynı eğitim sürecinden geçmiştir ve aynı zevklere, aynı standartlara sahiptir. (Köylü) kimden adalet bekleyecektir?
Hayat, bal yalamak gibidir... Bir dikenin üzerindeki balı yalamak.
241 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İlmî çalışmalar başta olmak pek çok kitapta karşımıza çıkan " "dipnotların" Tarih ilmi içinde kullanımı ve gelişimi konusunda önemli bir eser. Ama üslubu ağır veya çevirisi yeterince oturmamış da olabilir.
Dipnotlar - Ciltli
Dipnotlar - CiltliAnthony Grafton · Türk Tarih Kurumu · 20128 okunma
962 öğeden 946 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.