Ta XVII. yüzyıla kadar Katolik ve Protestan dünyasında Tevrat'ın İbranice metinin kelime, harf, hareke ve noktasıyle gökten inmiş olduğuna inanmak imanın koşullarından sayılmıştı. Hatta Fransa'da Katolik ilahiyatçıların en büyüklerinden biri olan Bossuet, bu görüşe karşıt savlara şiddetle hücum etmişti. Artık dille uğraşanların hepsi, bütün dillerin İbraniceden ayrıldığını tanıtlamak için, her yola başvuruyorlardı. Latince ve hatta İngilizce söz lük kitaplarında hemen her kelimenin, türemesi bakımından «kutsal dile>> İbraniceye bağlanması moda olmuştu. Her kelimenin İbranice bir kökünü bulmak için bazen sağdan sola yazılıp okunan bir dilin kelimelerini soldan sağa okumak olağan görülüyordu.