“Hayatta kalmak yanlış bir şey değil. Kendini koruduğun sürece onurunu küçük şekillerde satabilirsin. Bir bardak şarabı gerektiği gibi koyabilirsin ve bir adamın içişini izleyip intikamını planlayabilirsin.”
Kazananın Laneti Seri Yorumu
Seri bittiğindimde ilk dediğim şey kitaplar ne öldürdü ne güldürdü oldu. Serinin en sevdiğim yanı güçlü ve akıllı kadın baş karakterimiz Kesterel’dı. Okuduğum çoğu kitabın aksine erkek baş karakterlerden daha baskın daha zeki hatta daha cesurdu. Böyle karakterler görmeye ihitiyacımız olduğunu düşünüyorum. Birde Kazananın Laneti’nin ismi yazarın teşekkür bölümünü okuyana kadar bir şey bilmediğim bir terimdi. Kazananın Laneti bir müzayede kazananın, teklif verenlerin çoğunun eşyanın değdiğini düşümdüğü ücretten daha fazla ödeyerek kazandığı için aynı zamanda kaybettğini anlatır. Ben böyle metaforlara bayılırım. Kitabın konusu ancak bu kadar ismiyle bağdaşabilirdi.
Şimdi gelelim sevmediğim noktalara; birincisi kitabın yazım tarzını sevemedim. Yazarın dili daha farklı olsaydı kitabı çok daha fazla severdim. İkinci nokta bazı olayların fazlasıyla uzatılması ama final kısmının biraz geçiştirilmiş ve hızlıca bitirildiğini düşünüyorum. Arin ve Kestrel’ın aşkını bir noktadan sonra çok hissedemedim. Bu kadar eleştirdim ama kitabı sevmedim diyemem. Sadece birine önerecek kadar sevemediğim bir seri oldu.