Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Koray Durdu

Koray Durdu
@Koraaey
Affetmenin Şifa Verici Hiçbir Etkisi Yoktur
Başarılı bir terapinin hedefi, acı verici bağlılıktan kurtulmaktır, uzlaşma, barışma değildir, zira bu fizyolojik değil, yalnızca ahlâkçı bir taleptir.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
Affetmenin Şifa Verici Hiçbir Etkisi Yoktur
Bir çocuğun kötü rüyalar görmesi, özellikle de sistematik şekilde tekrarlanan bir durumsa, ciddiye alınması gereken bir işarettir. Sessiz bir çocuk, acı çektiğine dair çok sayıda sinyal verir. Örneğin mastürbasyona erken yaşta ve saplantılı şekilde ilgi, çocuğun ona ağır gelen bir içsel yükle boğuştuğunun, kendisini bu şekilde rahatlattığının göstergesi olabilir.
Sayfa 210Kitabı okudu
Affetmenin Şifa Verici Hiçbir Etkisi Yoktur
Bizim "Kol kırılır, yen içinde kalır." gibi sözlerimiz kişiyi baştan sindirerek, iyileşmek isteyen insanın o iyileşme için gerekli yüzleşmeyi kendi kendisiyle bile yaşamasını olanaksız kılıyor. Kırıldığı zaman yen içinde kalan kollar, yanlış kaynar ve ilelebet acıya, hareket kısıtlılığına sebep olurlar. İnsana her daim azap veren bu sorunu çözebilmek için, kolların yenden çıkarılması, bir süre için daha çok acı verecek olsa da tedavi edilmesi gerekir. Yen içinde kalan kırık kollar, asla iyileşmemeye mahkûmdur.
Sayfa 206Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Affetmenin Şifa Verici Hiçbir Etkisi Yoktur
Nefretin bizi hasta ettiği doğru değildir. Bastırılan, bağlarından koparılan duygular bizi hasta edebilir ancak ifade edebildiğimiz bilinçli duygular bizi hasta etmez (Miller 1998, son bölüm.)
Sayfa 204Kitabı okudu
Affetmenin Şifa Verici Hiçbir Etkisi Yoktur
Sevgi, sevdiğimiz insanın iyiliğini değil, mutluluğunu istemektir. Kimsenin kimseye iyilik tayin etmeye, o ya da bu şekilde davranırsa onun bu kişinin iyiliği için olacağına dair kendi fikrini dayatmaya hakkı yoktur. Her insanın gerçekliği başkadır. Bu gerçekliğe hiçbir zaman saygı gösterememiş, çocuğunun mutluluğuna vaktiyle engel olmuş ve hâlâ da bu şekilde davranarak engel olmaya devam eden bir anne-babanın çocuğuna sevgisi nasıl bir sevgidir?
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Affetmenin Şifa Verici Hiçbir Etkisi Yoktur
...anne-baba onu affedemeyen evladı karşısında şimdi bacak bacak üstüne atmış, kendisine hürmet gösterilmesini beklerken, kendisi evladının halini, çektiği acıyı, ne yapmış olabileceğini anlamak için kılını kıpırdatmazken ama evladından ona yaptığı her şeyi bağışlamasını ahlaki bir zorunluluk olarak beklerken, yani kendisi aslında hep "bekleyen" pozisyondayken, evladının şimdi onu affedememesini dahi affetmezken evladın onu niye affetmesi gerektiğini neden sorgulamıyoruz? Anne/babanın dünyada hiç kimseden beklemese de evladından beklediği bu hürmet, zaten ona karşı işlediği bütün cürümlerin de müsebbibi değil mi? Zarar gören, gördüğü zarardan sonra dahi fedakârlık beklenen taraf, sadece ve sadece evlat.
Sayfa 202Kitabı okudu
iyileşmenin toplum tarafından önlenmesi
Çocuğun yahut artık büyümüş çocuğun uğradığı haksızlığı geç de olsa fark ettiğinde çoğunluğun yine büyük ölçüde anne-babanın tarafında olduğunu kavraması, anne babanın da artık çok geç gelen bu tepkiyi anlamaması, büyük bir yıkımdır. Çocuğun acıyla tamamen yalnız bırakılmasından gelen travma böylece tekrarlanmış olur.
Sayfa 188Kitabı okudu
sevgi, kendini sevdirme projesi midir?
Sartre, sevmenin, kendini sevdirme projesi olduğunu söyler. Sevgi, karşımızdaki kişi bizi sevmediğinde de bundan etkilenmeden kalıyorsa, değişmiyor, azalmıyorsa, o zaman gerçek sevgidir. Fakat anne-babalar, çocuklarından sevgi beklerler. Çocuğun, kendileriyle ilgili yahut genel olarak olumsuz hisleri varsa, bu olumsuz hisleri tolere edemezler, bu olumsuz hislere derin şekilde içerlerler; kendilerinin çocuk için yaptığı onca şeyin karşılığında çocuğun böyle hissetmesinin nankörlük olduğunu düşünürler. Karşılıksız sevgiden bahsedildiğinde hemen herkes anne-baba sevgisini örnek verir; ama anne-babanın karşılığını alamadığında içerlediği sevgi nasıl karşılıksız, bilinçli olsun ya da olmasın karşılık bekleyerek yapılmış şeyler ise nasıl "fedakârlık" olabilir?
Sayfa 176Kitabı okudu
Evlatların Anne-Babaya Öfkesi, Aslında İyileşme Sancısıdır.
Evlatların anne-babalarına öfkesi, aslında iyileşme sancısıdır; gerçek bir iyileşme için, sonuna kadar yaşanması ve sonuna kadar yaşanmasının engellenmemesi gerekir.
Sayfa 165Kitabı okudu
"İyi Evlat Yoktur", Ama "İyi Aile Vardır", Öyle mi?
Diyelim ki çocuğun anne-babaya karşı yaptığı/söylediği şey gerçekten yanlış. Siz, yanlışın yanlış olduğunu anlayacak, takdir edecek, bu nedenle yanlıştan artık dramatik şekilde etkilenmeyecek yaştasınız. Biri başka birine bir yanlış yapacaksa, bu yanlış, bırakın çocuğunuzun size yaptığı yanlış olsun; o yanlışa izin verin, müsahama gösterin, biraz anlayışlı, yüce gönüllü olun, yani gerçekten "büyük" gibi davranın, büyüklük gösterin. Çocuğun anne-babaya yanlış yapması anne-babaya zarar vermez. Ama anne-babanın çocuğa yanlış yapması çocuğu ömür boyu sakatlar.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Okul Sağlıklı Bir Sosyalleşme Biçimi mi?
Alice Miller Başlangıçta Eğitim Vardı! kitabında “Vaktiyle gerçekten sevgi görmüş bir çocuk bir yetişkin olarak güçlüklerle, hiç sevgi görmemiş bir insandan daha kolay başa çıkar.” diyor; "Yani bir insanın sevgiye bağımlı ve bu konuda açgözlü olması onun, çocukluğunda bol bol sahip olduğu bir şeyden şimdi vazgeçmek istememesi anlamına değil, hiçbir zaman sahip olmadığı bir şeyleri aradığı anlamına gelir," ve "Anne sevgisini yaşamış olan bir insan asla rol yapmak zorunda kalmaz.
Sayfa 129Kitabı okudu
Okul Sağlıklı Bir Sosyalleşme Biçimi mi?
Okul, hiyerarşiye dayalı rijit, kapalı bir yapı içinde işliyor. Okuldaki kimi öğrencilerin diğerlerine akran zorbalığı uygulamasının nedeni, bu öğrencilerin kendilerinin de okulun hiyerarşik yapısını içselleştirmiş olması. Bu öğrenciler, okuldan öğrendikleri hiyerarşiyi kendi aralarında yeniden yaratmaktan başka bir şey yapmıyor aslında.
Sayfa 127Kitabı okudu
Ya "Başkaları" Ya Çocuğunuz
İnsanın kendisi olmasına izin ve imkân barındırmayan aidiyetler gerçek aidiyetler değildir, sömürüdür.
Sayfa 126Kitabı okudu
Ya "Başkaları" Ya Çocuğunuz
Aşk gibi derin, karşılıklı bir ilişkide bile iki tarafın ortak bir şey olarak gördüğünün, yaşadığının farklı olduğunu anlatır Marcel Proust. İlişkinin iyi yaşanması, ilişkimizi tek başımıza da yaşadığımızın idraki ile mümkündür ancak.
Sayfa 126Kitabı okudu
Çocuğun Yanında Konuşulmaması Gereken Şeyler
Çocuğa zarar veren, ona dürüstçe "Benim atlatamadığım bir acım var," demeniz, bu durumunuzdan çocuğa soğukkanlı olarak bahsetmeniz değildir. Çocuğa zarar veren, atlatamadığınız acınızı atlamadığınızı, çocuğun yanında bizzat yaşayarak göstermenizdir.
Sayfa 122Kitabı okudu
263 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.