İster ölüm olsun ister ayrılık
İnsan unutur mu var olduğu bedeni.
Dünya sözüm, can evim
Bir gün ağzından uzak gülerse ağzım
Tanrı gökyüzüyle boğsun beni.
Senin Tanrıya inandığın kadar
Tanrı da sana inansaydı
Kirpiklerinin yıldızlı burcundan
Saygıyla gülümseyerek dünyaya
Yaşar giderdi evimizde
Ben seni sevdikçe, kim bilir
O da kendini severdi.
Güzelliğin geçici olmadığını senden öğrendim
Emeğin aşktan büyük bir hazine olduğunu senden
Zaman, kâküllerinden doğar topuklarından batardı
Al yeşil soluğum, yarasına döndüğüm, sözümün sahibi
Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim.
İnsanlar neden birbirlerinin derdine, sevincine bu kadar kayıtsız?
- Buna dair bir şeyler karalamıştım. Aşağı yukarı şöyleydi:
Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar
Ve yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar
Ve bu yüzden düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik,
Sarılırsak yanarız deyip aşkı hep uzaktan sevdik...
Hünerli kimselerin küstahlığı, beceriksizlerin küstahlığından daha çok rahatsız eder. Çünkü insanları asıl rahatsız eden şey, küstahlık değil, hünerdir.
Kötü günler hep geçer, emin ol, Murat Menteş
Cehennemden cennete taşınan ateş söner,
İndirme kasketini gözlerinin üstüne
İki kere ikinin, söyle, dört olduğunu,
Seslendirilmez ise hakikatin soluğu
Kalbe dolar ve kırıp tuzla buz eder onu.