Elbette ki annesi, çocukları, sonunu merak ettiği kitapları, yağmur kokan sokaklarda yürürken dinlemek istediği şarkıları yüzünden kopamıyor insan yaşamdan... Yoksa bu gezegene aklı ve vicdanı yerinde olan kimse tahammül edemez... hergün daha fazla iğrenerek yaşıyorum ve bana ben istemeden verilmiş olan bu yaşam için yine bana bu cezayı verenden medet umuyorum...
Aslında hiçbir şeye şaşırmamak, üzülmemek, sevinmemek ve hayattan keyif almamak Tanrının insana verdiği bir cezadır. Bu kişiler doğumlarıyla birlikte lanetlenmiş ve zaman içerisinde "yaşadıkları yüzünden" dugularını kaybetmişlerdir. Çeyrek asırdan beri sevmeyi bile başaramamış biri olarak ben de onlardanım...
Tolstoy'a göre kadın, salt çocuk doğurmak içindir; Schopenhauer'e göre kadın, zihni bakımdan dar görüşlüdür; Aristo'ya göre kadın bir köle gibidir; Aquinolu Thomas'a göre kadın doğanın bir hatasıdır... Düşünürlerin kadınlar hakkındaki görüşleri genelde hastalıklıdır.