17. Yüzyılda burada harika buluşların satıldığı küçük küçük dükkanlar varmış. Simyagerler, felsefe taşını ve sonsuz hayat iksirini bulmak için kafa patlatmışlar. Ağızları bir karış açık olarak bu mucizeyi bekleyen saf müşteriler de -herhalde vitrine koyduklarında satın almak için para biriktirmişlerdir- ağızları açık beklerken ölmüş gitmişler.
Özellikle de erler kaba saba, vahşi, abazan, uzaklardaki sovyet köylerinden koparılıp getirilmiş insanlar. Yalan değil: Berlin'e girdiklerinde, savaş aleti sandıkları için lavaboları kırıyorlarmış.