"Şu kâinattan maksad-ı a'lâ; tezahür-ü rububiyete karşı, ubudiyet-i külliye-i insaniyedir ve insanın gaye-i aksası, o ubudiyete ulûm ve kemalât ile yetişmektir."
"Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediyeye lâzım olan levazımatı tedarik etmekle mükelleftir."
1- Maneviyatı maddiyata kıyas edip Avrupa sözünü onda dahi hüccet tutmak.
2-Hem de bazı fünunda meşhur olanların, başkasında da sözünü hüccet tutmak.
3-Hem de bazı fünun-u cedideyi bilmeyen ulemanın sözünü, ulûm-u diniyede dahi kabul etmemek.
4-Hem de fünun-u cedidede mahareti için gurura gelip, dinde de nefsine itimad etmek.
5-Hem de selefi halefe, maziyi hale kıyas edip haksız itirazda bulunmak gibi fasid kıyaslardır."
S— Ne istersin?
C— Sözünüzü fiiliniz tasdik etmek, başkasının kusurunu kendinize özür göstermemek, işi birbirine atmamak, üzerinize vacib olan hizmetimizde tekâsül etmemek, vasıtanızla zayi olan mâfâtı telâfi etmek, ahvalimizi dinlemek, hacetimizle istişare etmek, bir parça keyfinizi terk ve keyfimizi sormak istiyoruz!"
""Nereden ve kimin emriyle geliyorsunuz? Sultanınız kimdir? Delil ve hatibiniz kimdir? Ne edeceksiniz? Ve nereye gideceksiniz?" Kat'î cevab verecek yalnız Kur'an'dır."