Coatlicue

Reklam
Erkeklerin sevgi göstermeye karşı olan dirençlerini altetmeleri, kadınlarınsa bunu almaya olan dirençlerini kırmaları gerekmektedir.
Coatlicue tekrar paylaştı.
... baskıcı şartlar altında sadece nazik olmanın ödülü, çok daha fazla kötü muameleye maruz kalmaktan başka bir şey değildir.
Sayfa 102

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Coatlicue tekrar paylaştı.
Sezgiyle bağlantıyı güçlendirmenin bir başka yolu, kimsenin canlı enerjilerinizi, yani kanılarınızı, düşüncelerinizi, fikirlerinizi, ahlaki değerlerinizi, ideallerinizi bastırmanıza izin vermemektir.
Sayfa 130
%60 (40/66)
Niçin Feminizm Değil
Niçin Feminizm DeğilSibel Özbudun
9.7/10 · 35 okunma
Reklam
Görüleceği üzere hemen tümü aynı yıllarda (1918'ler) faaliyet gösteren bir kadın dernekleri enflasyonu'ndan söz edilebilir. Ancak bunca dernek Türk-Osmanlı kadınının iktisadi-siyasal bağımsızlığına kavuşması için ne yapmıştır? Burası pek tartışmalı. Öyle ki daha sonraları 1923 yılında dahi kadının toplumsal yaşamında hayati önem taşıyan bir kararname, Aile Hukuku Kararnamesi TBMM'ne geldiğinde kadınlar durumun farkına dahi varamamışlardı. Neden sonra Türk ocağında apar topar bir toplantı yapıldı, kadınlar böylelikle Kararnameyi desteklemiş oldular!
Galiba babam, sevgisizlik borcunu bana parayla ödüyordu.
170 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Görme Biçimleri
Görme BiçimleriJohn Berger
8.1/10 · 5,7bin okunma
Kadın olarak doğmak, erkeklerin mülkiyetinde olan özel, çevrelenmiş bir yerde doğmak demektir. Kadınların toplumsal kişilikleri, böylesine sınırlı, böylesine koşullandırılmış bir yerde yaşayabilme ustalıklarından dolayı gelişmiştir. Ne var ki bu, kadının öz varlığının ikiye bölünmesi pahasına olmuştur. Kadın hiç durmadan kendisini seyretmek zorundadır. Hemen hemen her zaman kendi imgesiyle birlikte dolaşır. Bir odada yürürken ya da babasının ölüsünün başucunda ağlarken bile ister istemez kendisini yürürken ya da ağlarken görür. Çocukluğunun ilk yıllarından başlayarak hep kendi kendisini gözlemesi, bunun gerekli olduğu öğretilmiştir ona.
Reklamın yaptığı yalnızca, bize kıskanılır duruma daha gelmediğimizi (ama gelebileceğimizi) söylemektir.
Reklam
Bir doğa resmi "gördüğümüzde" kendimizi onun içine koyarız. Geçmişte yapılmış sanata "bakıyorsak" o zaman kendimizi tarihin içine koymuş oluruz.
Çıplak kadın resmi yapılıyordu çünkü çıplak kadına bakmaktan zevk duyuluyordu; kadının eline bir ayna veriliyordu ve resme "kendine hayranlık" deniyordu. Böylece çıplaklığı zevk için resme geçirilen kadın ahlak açısından suçlanıyordu.
Avrupa nü sanatında ressamlar ve seyirci-sahipler erkekti, nesne olarak işlenen kişilerse çoğunlukla kadın. Bu ters ilişki ekinimize öylesine sinmiştir ki bugün bile sayısız kadının bilincine biçim vermektedir. Kadınlar kendilerine karşı, erkeklerin onlara karşı davrandığı bicimde davranmaktadırlar. Kadınlar da, erkeklerin onların karşılarında yaptıklarını yapıp kendi dişiliklerini seyretmektedirler.
Daima kaçışı, bilhassa da kendi benliğine kaçışı düşünen, somurtkan, dikkatsiz, itaatsiz çocuklar haline gelmiştik.