Che'nin kendi elinden yazdığı günlük tadında savaş anılarını okurken kelimenin tam anlamıyla huzur buldum.Küba ihtilalinin bir kısım öncesi ve ihtilale kadar dayanan kısımda Fidel Castro ile Meksika'da bir generalin çiftlik evinde sefer hazırlığı yapmaktadırlar.
Ancak içlerinde bazı hain ve casuslarında olmasıyla(düşmana silah satan)Meksika'nın
Yoksa ulkulerimizi bir yana bırakıp,ülkenin böylesine büyük bir fedakârlıktan umduğu mükafat yerine toprakları kana boyamamizi ve bu savaşı,kardeşin kardeşi vurduğu bir öldürme sanatı haline getirmemizi mi bekliyorlar?
Ya burada,son adamımızın damarlarindaki kanın son damlasına kadar savaşıp öleceğiz ve kentlerde koca bir genç kuşak yokolup gidecek,yada en akıl almaz engelleri aşıp zafere ulaşacağız.
Politikacıları ihtilale karıştırmayın.Bırakın onlar küçük pazarlıkları,çocukça hevesleri,sonsuz hirslari ve önceden paylastiklari ganimetlerin hayaliyle başbaşa kalsinlar.Cunku insanlar,bunlardan çok daha başka şeyler uğruna ölmekteler Küba'da.
Artık bu alcaklarin niyeti açıkça belli olmuştu.Bu alcaklar kompradorlar aracılığı ile Kuzeyli efendilerine bağlanan emperyalizmi Küba'da muhafaza etmek istiyorlardı.