Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Razmuhi

İki korku arasında büyüdüm ben. Biri sevgiyi kaybetme korkusuydu. Diğeri babamın yoluma düşen gölgesinin saldığı korku. Canın mı sıkkın? Üzüldün mü? Bunaldın mı? Yanlış mı yaptın? Öyle mi düşündün? Yavrum! Gel bana. Koş. Deden geliyor. Söz dinlemeyecek misin? Cevap mı vereceksin? Gâvur mu olacaksın? Orospu mu olacaksın? Anarşist mi olacaksın? Yasak! Yasak! Al sana. Kaç. Baban geliyor.
Sayfa 37 - YKYKitabı okudu
Reklam
Bunu söylemem gerek, hatta mutlaka söylemem gerek: İki korku arasında büyüdüm ben. Sonra korku benim sahibim oldu. Etten binama yerleşti. Pencerelerin arkasına sinip dışarıyı seyretti. Kafamı çevirmeye çalışsam da bir eliyle ensemden, diğeriyle çenemin altından tuttu. Beni kendi gözleriyle, kendi baktığı yerden dışarıya bakmaya zorladı.
Sayfa 36 - YKYKitabı okudu
316 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yok Edilen Medeniyet
Yok Edilen MedeniyetKolektif
10/10 · 1 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
432 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Hep Mavi Kal
Hep Mavi KalFırat Can
9.8/10 · 67 okunma
Bir de bize karşı oluşturulan bir algı var. 'Kürt eşittir terörisť algısı bilinçli olarak yaratıldı. Kürt olduğumuzu duyan bizden hemen uzaklaşıyor. Yani biz kendimizi, yaşadıklarımızı ne kadar anlatırsak anlatalım karşımızdakiler kulaklarını tıkamış durumdalar. Bizleri görünce hemen yumruklarını sıkıyorlar. Bu kesimler ile tokalaşmak için ilkin sıkılmış yumrukların gevşeyip açılması gerekiyor, değil mi?"
Sayfa 270 - Aryen YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ekonomik anlamda bilinçli olarak geri bırakılıyoruz. Devletin bize açık tuttugu tek bir kapı var; o da ihanet ve işbirlikçilik. Bunu kabul etmeyince, baskılarla karşılasıyoruz.
Sayfa 269 - Aryen YayınlarıKitabı okudu
"Hizbullahçılar sokak ortasında, ellerine almış oldukları satırlarla, arkadan kafalarına vurarak insanları öldürüyorlardı. Çatışmasız gün yok gibiydi. Bu üç-dört yıl içinde binlerce insan faili meçhul cinayetlerle öldürüldü. Öldürülenler arasında milletvekili, gazeteci, iş adamları, çocuklar, aydınlar ve daha binlerce masum insan vardı. En kötüsü de ne biliyor musun? Tüm bunları kimsenin ruhu duymadı. Gazeteler ve televizyonlar bu yasanan vahsete karşı üç maymunu oynadılar. Bunun yanı sıra binlerce insanı zorunlu olarak metropollere göç ettirdiler.
Sayfa 269 - Aryen YayınlarıKitabı okudu
Ölüm, ölen için değil, yaşayan için zordu. Gidenin acısını çekmek onlara düşüyordu. İşte bu yüzden, gercek ölenler aslında yaşayanlardı. Ölümü ger an yaşayan onlardı. Acı ve keder, yaşayanların payıydı.
Sayfa 196 - Aryen YayınlarıKitabı okudu
"Mayınlı bir yolda yürümeye benzer belirsizlikler. Ne zaman ne olacağı, karşına ne çıkacağı belli olmaz. Hep iyi şeyler olmasını hayal edersin. Bu hayaller seni bir yere kadar sürükleyebilir ama patlamaya hazır mayınları görmezden gelemezsin. Ümitler, belirsizliklerde bir tutunma aracı olabilir. Ancak, gerçekleri ve hayalleri birbirinden ayırmalısın. Doğru olanla yanlış olanı iyice tahlil etmelisin, çünkü belirsizlikler yorar insanı. Her an yok olmak, bilmediğin bir yolda ölüme doğru yürümek. İşte böyle bir şeydir belirsizlik."
Sayfa 87 - Aryen YayınlarıKitabı okudu
6,4bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.