Dilek
@Rint
“Kuş ölür, sen uçuşu hatırla.”
Yuksek Lisans
308 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bazen keder bizi tuhaf bir biçimde avutur. Çünkü keder, kaybettiğimizle aramızda en azından elle tutulur bir bağdır.
Sayfa 37Kitabı okudu
Başarılı bir yas işi için gerekli iki ana bileşen vardır. Birincisi, ilişkimizi bizim için ne anlama geldiğini değerlendirmek üzere yeniden gözden geçirmek, ikincisi ise onu geleceği olmayan bir hatıraya dönüştürmektir.
Sayfa 33Kitabı okudu
Rüyalar, bilinçdışımızla bağlantı kurar, arzularımızı yerine getirmemize yardım eder, sorunlarımız üzerinde çalışır ve uyanık yaşamımızda kabul edilemez saydığımız düşünceleri dile getirirler.
Sayfa 30Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Tam olarak yas tuttuğumuzda, kendimiz ve insan olmak hakkında daha çok şey öğreniyoruz. Öğrendiklerimiz yalnızca daha fazla psikolojik olgunluk kazanmamızı sağlamakla kalmıyor, yaşamla barışık olma kapasitemizi de arttırıyor. Acı verici ve zayıflatıcı bir kaybın bizi zenginleştirdiğine inanmak hiç de kolay değil ama bu kesin bir gerçeklik. Kayıp, can yakıcı bir armağan…
Sayfa 15Kitabı okudu
Ölüm, kayıpların en somutudur. Ölüme verdiğimiz tepkilerde, tüm yarım kalmış, dayatılmış ya da aceleye getirilmiş ayrılıklarımızın kalıntılarını görürüz.
Sayfa 13Kitabı okudu
Yas tutma yetisini bozan dört etken vardır: Birinci etken, kişinin duygusal yapısıdır. Çocukluk gereksinimleri yeterince karşılanmamış ya da bir dizi kayba uğramış kişiler, keder duymakta zorluk çekebilirler.
İkinci etken, kaybedilen ilişkinin özgül doğasıyla ilgilidir. Aşırı bağımlı ya da bitmemiş meselelerle yüklü bir ilişkinin bırakılması daha zordur. Üçüncü etken, kaybın koşullarıyla ilgilidir. Birinin aniden ya da kötü bir biçimde ölümünü kabullenmek daha zordur. Dördüncü etken, günümüzde kederin dışavurulmasına karşı toplumsal kısıtlamalardır.
Sayfa 13Kitabı okudu
Çözümlenmemiş kayıpların varlığını sürdürmesi yakın ilişkiler üzerinde daha fazla yıkıcı etki yapar. Yas tutamayan kişiler, uzun süreli sevgi bağlarını da sağlıklı biçimde sürdüremeyebilirler. Bağlarına ya sıkıca tutunurlar ya da yeterince sıkı tutunamazlar.
Sayfa 11Kitabı okudu
kayıp, yaşamın bedelidir: "Kaldığın sürece ödenmesi gereken olağanüstü kira!"
Sayfa 10Kitabı okudu
"Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın”
Sayfa 184Kitabı okudu
Bütün bu yükümlülükleri yerine getirecek bir gıdım gücüm yok, dünyayı omuzlarımda taşıyamam, paltomu bile taşıyamıyorum.
Sayfa 286Kitabı okudu
insan hiçbir zaman yeterince hazır olamıyor ama en azından yıkılmıyor da.
Sayfa 191Kitabı okudu
yürürken gücümün son sınırına varmamıştım hiç (oysa düşünürken hep varırdım).
Sayfa 156Kitabı okudu