Ronidar Yüce

Ronidar Yüce
@Roni
12 okur puanı
Nisan 2014 tarihinde katıldı
Ronidar Yüce
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Candide
CandideVoltaire
8.1/10 · 5bin okunma
Reklam
606 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar bu eserde adalet, sevgi, barış, mutluluk ve ahlakın ancak dogmalardan arınmış, aklı rehber edinen, vicdanı hür bir toplumda var olabileceğini; böyle bir toplum için de yine aklı, deneyi, bilgiyi esas alan dogmalardan arınmış bir eğitimle mümkün olduğunu çok çarpıcı bir biçimde ortaya koymuştur. Biraz fazla tekrara giren düşünceleri olması nedeniyle biraz insanı sıksa da kitap mutlaka okunması gereken bir eser.
Gerçek
GerçekEmile Zola · İmge Kitabevi · 2014666 okunma
Onun kanısına göre bilgi, her ilerlemenin ilk koşuluysa da, adalet zihniyeti olmadan, insanların mutluluğu için kesin hiçbir şey gerçekleşmezdi. En iyi öğretim gören burjuva sınıfı neden o kadar çabuk son çürümüşlüğe düşüyordu? Çaldığı malları, zavallıların ve acı çekenlerin payını geri vermeyi reddederek içine düştüğü adaletsizlik suçundan, haksızlığı yüzünden değil miydi? Burjuvazinin çöküşünü örnek göstererek; bilimi derecesinden, konumundan düşmüşler yaratmakla, kötülüğü ve acıyı artırmakta suçlayarak öğrenimi mahkum ediyorlardı. Elbette, bir yalan ve adaletsizlik toplumunda bilgi için bilgi çığrından çıktıkça, evet yıkıntıları artırmış gibi görünecektir. Bilim, adalet için çalışmalıydı, gelecekteki kardeşlik beldesinin bağrında beşeri bir özgürlük ve barış ahlakına ulaşmalıydı.
Sayfa 179 - İmge KitapeviKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
606 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gerçek
GerçekEmile Zola
8.8/10 · 666 okunma
Reklam
481 syf.
9/10 puan verdi
Kitabın kurgusu insanı sarıyor, akıcı ama biraz gereksiz uzatmalar içeriyor. Konu Ermeni soykırımı-Yazar Ermeni olayı diyor ama-, Yahudi soykırımını ve devlet teröründen kısmen nasibini alan Dış Türkler sorununu ele alıyor. Faşizme karşı insan vicdanından yana tutum almak gerektiğini ifade eden, iktidar ve devletin doğasını ele alan güzel bir eser. Öneririm.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,9bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap savaş karşıtı olmasının yanında müthiş bir toplum eleştirisi aynı zamanda. Kısaca tüm topluma şunu söylüyor aynı zamanda 'Ölüme gönderdiğin yetmiyor, aynı zamanda kayıtsızlığınla hergün yeniden öldürüyorsun. Kaypaksın, ikiyüzlüsün!' diyor. Ben çok beğendim.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
Katilimin bana söylediği ağıdı duydun mu? Bir acemi için söylenen son sözlere gel: işte onlardan biri.. Ne dersin, Öteki Adam? Daha da ölmeyeyim mi? Caddelerde topallamaya devam mı edeyim? Başkalarıyla yan yana? Hepsinde aynı kayıtsız, korkunç çehre. Hepsinde laf dedin mi gırla, ama bir kerecik olsun evet demelerini iste, hepsi dut yemiş bülbüle döner. Eh, ne çare, böyledir bu insanlar. Hem de korkaktırlar. Onlar bize ihanet ettiler. Kalleşçe ihanet ettiler. Biz daha küçücüktük, harplere girdiler. Biz biraz büyüdük, bize harplerden söz açtılar. Coşkundular. Onlar daima coşkundular. Biz daha da büyüyünce onlar bizim için de bir harp düşündüler. Sonra da bizi bu harbe yolladılar. Onlar coşkundular. Daima coşkundular. İçlerinden hiçbiri bize nereye gittiğimizi söylemedi. Hiçbiri bize cehenneme gidiyorsunuz demedi. Ne gezer, hiçbiri. Onlar marşlar çaldılar, Langemarck Zaferi'ni kutladılar. Divan-ı harpler kurdular, istila planları hazırladılar. Kahramanlıklar için şarkılar, madalyalar yaptılar. Böylesine coşkundular. Derken harp patladı. Bizi cepheye sürdüler. Bize hiçbir şey söylemediler. Yalnız, görelim sizi, dediler. Gösterin kendinizi, yiğitler! Onlar bize bu şekilde ihanet ettiler. Kalleşçe ihanet ettiler. Şimdi onlar kapılarını kapamış, evlerinde oturuyorlar. Sayın müsteşar, sayın direktör, sayın yargıç, sayın başhekim. Şimdi bizi harbe gönderenler sanki onlar değil. Hayır, hiçbiri. Şimdi onlar hepsi kapılarını kapamış, evlerinde oturuyorlar. Onlar kapılarını sımsıkı kapadılar. Bizler kapıların dışında kaldık.
Sayfa 109 - Can YayıneviKitabı okudu
Sen büyüksün, küçük adam, küçük ve darkafalı olmadığın zaman. Senin büyüklüğün, küçük adam, bize kalan son umut.
Sayfa 123 - Cem YayıneviKitabı okudu
Onların savaşı için vaktin olmadığını, daha önemli işlerinin olduğunu söyle onlara. Yeryüzününün her büyük kentinin yakınındaki bir alanı sınırlandır, yüksek tuğla duvarlarla çevir ve bırak orada diplomatlarla generaller birbirlerini kişisel olarak karşılıklı acımasızca öldürsünler. Budur işte, küçük adam, asıl yapılması gereken, eğer artık yayaya-şaşaşa diye bağırmazsan ve artık bir hiç olduğuna ve kendi fikrinin olmadığına inanmazsan ve 'sen kendin kimsin ki' fln demezsen...!
Sayfa 119 - Cem YayıneviKitabı okudu
Reklam
Şunu derim: Hiçbir kral seni alt edemedi, hiçbir car, bütün ülkelerin proletarlerinin hiçbir babası! Onların hepsi seni ancak köleleştirebildi, ama hiçbiri senin küçüklüğünü senden söküp atamadı. Temizlik duygun, yaşam özlemin seni yenecektir, küçük adam, bundan şüphen olmasın! Küçüklüğünden ve alçaklığından arınıp, düşünmeye başlayacaksın, önce acıklı biçimde, yanılgı dolu, hedefe isabetsiz; ama ciddi ciddi düşünmeye başlayacaksın. Tıpkı benim ve başkalarının senin hakkında düşünmemizin acılarını yaşayıp, onlara katlandığımız gibi, sen de kendi düşünmenin vereceği acıları çekip, onlara katlanmayı öğreneceksin: yıllarca, sessiz, dişlerini sıkarak. Senin hakkındaki acılarımız seni düşünmeye götürecek. Son dört bin yıllık 'uygarlığın' üzerine düşünmeye başladığın zaman, hayretten kurtulamayacaksın.
Sayfa 112 - Cem YayıneviKitabı okudu