Bazen hayatın koşuşturmasına kendimizi o kadar kaptırırız ki hakikatimizi unutur, savrulur gideriz. Bir işe ilk adım attığımız zaman daha çok saf duygularımıza yaklaşırız. Bu bir iş, eş, arkadaş olabilir. O ilişkilerimizde huzuru, mutluluğu umar, onun için çabalarız lakin zaman geçtikçe umduklarımız dışında tüm duyguları yaşayabiliyor ,hayatın bizi sürüklemesine izin veriyoruz. Sonra bazen bir anda kendimize durup gerçekten mutlu muyum? Diye sormuyor değiliz?Benim yola çıkarken hayalini kurduğum gerçeklik ,sevgi, huzur bu mu?
Kitap bize bunu anlatıyor gerçekten mutlu, huzurlu muyuz? İstediğimizi hayatın bu mu? Sevdiklerim beni ben olduğum için mi seviyor? Bir noktada hayatı durup sorgulamamız gerektiğini belirtiyor aslında .
Kitapta fark ettiğim bir noktada şu ki bizler çoğu kelimeyi günlük hayatta o kadar daraltarak kullanıyoruz ve anlamını bilmediğimiz unuttuğumuz kelimeler var oysa ki Türkçe çok geniş, manası derin olan bir dil. Yazarımız burada bir kelimeyi eş anlamlarıyla çok manalı bir şekilde kullanmıştır. Okurken cümleleri düşünmek, altına yatan anlamları aramak ,akışkanlığı ,ahengi beni ayrı bir etkiledi.
En kısa süre içerisinde diğer kitabında alıp okumayı planlıyorum Allah'ın izniyle. İnşallah yazar ve kitapları hak ettiği değeri görür Rabbim hakkında hayırlısını nasip etsin.
Hayatın koşuşturmasında hakikatimizi unutmamamız dileğiyle. Allah'a emanet olun.