"Bir idam mahkumu ölümünden bir saat önce, galiba şöyle düşünüyordu; eğer yüksek bir yerde, bir kayanın üzerinde, ancak iki ayağımı koyacak kadar daracık bir yerde oturmam gerekse, etrafım uçurumlarla, okyanuslarla çevrili olsa, sonsuz karanlıklar, sonsuz bir yalnızlık, bitmez tükenmez fırtınalar hüküm sürse, o daracık yerde öylece bir ömür, binlerce yıl, sonsuza kadar yaşamak isterdim. Evet şimdi ölmektense, öyle yaşamak isterdim. Yaşayabilsem! Yalnızca yaşayabilsem, yaşayabilsem! Her ne şekilde olursa olsun, yaşayabilsem! Ne yaman bir gerçek!.. Aman Tanrım ne yüce bir duygu bu!., insan ne alçak bir yaratıkmış!..”
Sanki sevse vazgeçmezdi diyor insan ama bir yandan da aşkın kalıcı bir duygu olmadığını, zamanla sevgiye, alışkanlığa, bağlılığa döndüğünü sadece ben değil bütün dünya söylüyor.