Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sefa

Çok daha üstün yaradılışlı adaylar varken Tanrı nasıl olmuştu da insanı koruması altına almayı seçmişti?
Sayfa 25 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir cinayetten riyakarlık ve kötülük gibi unsurları çıkarırsak geriye bir insanın kendi arzusunun hilafında ya da onu faka bastırmak söz konusu değilse, o zaman kötülük unsuru vardır. Saf haliyle cinayet bir insanın hayatının uykuda sonlandırılmasıdır.
Sayfa 233 - Doğan KitapKitabı okudu
Ta ki ben yanına gidene ve o merdivenin köşesini dönene dek. Sonra kısa bir çığlık attı, basamaklardan koşarak indi, boynuna atıldı ve ağladı ve onun elinden bıraktığı çantalar gümbürtüyle aşağı düştü ve o, Barbara'yı kollarına aldı. Bir an duraksadım. Sonra paltomu aldım, ikisinin yanından geçip merdivenlerden aşağı indim. O gözlerini kapatmıştı. Barbara ıslak gözleriyle banan baktı ve "Hayır" diye fısıldadı ve ben bir an bekledim, ama başka hiçbir şey demedi ve ben yürüdüm. Sokak kapısı kapanmadan bir an daha bekledim. Ama arkamdan gelmedi, peşimden seslenmedi de.
Sayfa 117 - Doğan KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalanlarla dolu bir dünyada gerçekler için hayatıyla kumar oynamaya hazırlanıyordu ve gerçekler ışık istiyordu.
Sayfa 12 - Resif Yayıncılık,2008Kitabı okudu
"Dinde gördüğüm şey, yeniden dirilmenin esrarı değil, sosyal düzendir. Cennet ile bir eşitlik fikrini bağlantılandırarak, fakirlerin zenginleri katletmeleri önlenmektedir. Dinin aşılamaya benzer bir değeri vardır. Bizim mucizevi şeylere karşı açlığımızı tatmin eder ve bizi şarlatanlıktan korur; çünkü rahipler Cagliost'lardan, Kant'lardan ve tüm Alman hayalcilerinden daha değerlidir. Toplum mülkiyet eşitsizliği olmadan var olamaz. Açlıktan ölmek üzere olan birisi, yanındaki adamın ziyafet çektiğini görünce, sadece daha üst bir gücün varlığına inanç ve bir başka dünyada malların farklı bir şekilde dağılacağı kanaatiyle bu duruma dayanabilir."
Sayfa 281Kitabı okudu
Reklam
Bilim bize bilebildiklerimizi anlatır ama bilebildiklerimiz azdır ve ne kadar çok şey bilemediğimizi unutursak, çok önemli birçok şeye duyarsızlaşırız. Diğer yanda teoloji, aslında bilgisiz olduğumuz yerde bilgi sahibi olduğumuza ilişkin dogmatik bir inancı telkin eder ve bunu yapmakla, evrene yönelik munasebetsiz arsızlık üretir.
21. yüzyılın başında ilerleme treni bir kez daha perondan ayrılmak üzere. Bu belki de Homo sapiens isimli perondan yapılacak son sefer olacak ve treni kaçıranların ikinci bir şansı olmayacak. Trende bir yeriniz olsun istiyorsanız bu yüzyılın teknolojisini, özellikle de biyoteknolojiyi ve bilgisayar algoritmalarının gücünü kavrayabilmeniz gerekiyor.
Sayfa 286Kitabı okudu
Yeni dinlerin Afganistan mağaraları ya da Ortadoğu medreselerinden doğması pek mümkün görünmüyor. Yeni dinler araştırma laboratuvarlarında büyüyüp serpilecekler.
Sayfa 365Kitabı okudu
Geçmişte sansür bilginin akışını engelleyerek işliyordu. 21. yüzyıldaysa insanları gereksiz veriye boğarak işliyor. Dikkatimizi nereye odaklayacağımızı bilmiyor ve zamanımızın çoğunu tali konuları araştırarak ve tartışarak geçiriyoruz.
Sayfa 414Kitabı okudu
Sanatçı güzelin, güzele kaynaklık eden doğruların avukatı değilse, daha işin başında sanatçılık da değil, insanlık görevinden kaytarıyor sayılmaz mı?
Sayfa 94 - Gendaş KültürKitabı okudu
Reklam
Sonra giderek büyüyen yokluğunun içinde adı konmamış bir mecnun gibi gezinip dururken ben, çocukları gördüm uzakta...
Sayfa 113 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kimilerine göreyse onun aklı yıllar önce yaşanan o uğursuz bağ bozumundan beri büyük bir şeytanın elindeydi. Ne yapıp etse artık kendisi olamıyordu. İşte bu yüzden, gülüyorsa gülemiyor, ağlıyorsa ağlamıyordu. Çünkü onun ağlaması ağlamayı düşünmekti yalnızca, gülmesi gülmeyi, acıkması acıkmayı, doyması doymayı yalnızca kuru kuru hayal edip düşünmekti.
Sayfa 56 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Kesin sesininizi" diye homurdandı. Öyle şiddetli homurdandı ki, onun soluğuna yakalanan gaz lambasının alevi hızla küçüldü şişenin içinde, büyüyeceğim derken bir daha küçüldü, can havliyle çırpındı, bir süre pır pır etti ve durulup ansızın eski halini aldı.
Sayfa 7 - Can YayınlarıKitabı okudu
Iulianus'a göre insan, ruh ve beden karışımıdır; ruh soyut ve aydınlıktır, beden ise maddesel ve karanlıktır. Yaşamın amacı tanrılara benzemek olduğuna göre, insan bedenin tutsağı olmamalı, ruhun hizmetkarı olmalıdır. Ruh da kutsal olduğuna göre her şey tanrılara bağlıdır. Bu inancı taşıyan Iulianus, yazılarından da anlaşıldığı gibi onurlu bir yaşam sürdürerek tanrılara kavuşmak istemiştir.
Sayfa 127 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Bir dostunun cesedi hoşuna gitmezdi insanın, çünkü önceden kurulmuş bir ahenk içinde yanlış çalınmış bir nota gibi gelirdi.
Sayfa 256 - Ayraç YayıneviKitabı okudu
135 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.