Küçük,boyası evin bir köşesi iyice ezikti. Temelinden öylesine itilmişti ki,bir yana doğru çarpılmış, kör ön pencereleri ufuk çizgisinin çok üstlerinde, gökyüzünün olmayacak bir noktasına bakakalmıştı. Çitler gitmiş, ön bahçede pamuklar büyümüş, evin duvarlarına dayanmıştı. Ambarın çevresinde de hep pamuk vardı. Sundurma yana yatık duruyor, duvarlarına yine pamuklar değiyordu.