Bana kalırsa 1. kitap kesinlikle daha iyiydi. Konusu güzel ama o kadar çok betimleme var ki bir süre sonra sıkılmaya başladım, bir kaç sayfa atladım yani o derece. Bir de Hideo'yla Emika'nın aşkını okurken wattpad de yazılmış gibi hissettim. Beklentilerimi pek karşılamadı, biraz daha olay olsun isterdim çünkü 2. kitap değil de birincinin devamı gibi hiç değişiklik yok.
Normalde aşk temalı kitapları hiç sevmem, özellikle entrikalardan falan hoşlanmam. Okumadan önce bu kitabın da biraz tabiri caizse vıcık vıcık olacağını düşünmüştüm, ama okuduktan sonra gerçekten inanılmaz beğendim.
Lola pozitif ve renkli bir karakter bana hoş bir vibe verdi. Ama Cricket Bell favorim. Lola'yla olan aşkını çok iyi işlemişler, ayrıca bence biraz gerçek hayata da gönderme var. Max'i özellikle sevmedim, onun gibi tiplerin doğru insan olmadığını anlayıp fikrini değiştirmesi iyi bir örnekti.
Sonradan öğrendim ki seri olarak 2 kitap daha varmış, orda da başka karakterlerin aşkından bahsediyor sanırım. Kesinlikle almayı düşünüyorum.
Almadan önce Warcross'un konusunu incelemiştim ama bu kadar iyi anlatılacağını tahmin etmemiştim. Marie Lu gerçekten çok başarılı bir yazar, okurken hiç sıkılmadım. Ama bir tek eleştiri yapılacaksa sonunu pek beğenemedim yani kitaptaki olaylar biraz az mı desem, sanki daha fazla şey anlatılabilirdi. Hani 0'ın kim olduğunu daha erken öğrenebilirdik. Ama yine de içimde inanılmaz merak uyandırdı, kitabın 2. sini de kesinlikle okuyacağım ve tavsiye ediyorum!
İlk olarak kitabın eleştirisine başlamadan önce çeviri hakkında konuşmak istiyorum. Normalde serinin bundan önceki tüm kitaplarında "Skulduggery Pleasent" değil de Dedektif Kurukafa olarak türkçeye çevriliyordu. Artık ingilizce olmasındaki sebebi anlamadım yani okurken arada bir duraksıyorum şahsen beni rahatsız etti.
Kitabın sonlarına doğru çok saçmaydı. Hani bir yerde Smoke tekrardan dedektifi etkisi altına alıyordu da anında kurtuluyordu orası çok mantıksızdı bence. Yani bu kadar kolaysa önceki etki neden çok daha uzun sürdü? Bir de Abyssinia dirilmesin diye o kadar çabaladılar. Bence bunu başarsalardı daha iyi bir son olurdu diye düşünüyorum, ayrıca Omen'i sevdim ama bu yan karakterlerin her şeye dahil olması kısacası serinin sonuna kadar görmemiz hoşuma gitmiyor. Yine Derek Landy yazdığı için akıcıydı ama beğenmediğim bir sürü yer var.
"Gücün beraberinde getirdiği avantajlar çoktu ama her avantaj, yanında on kat baskı ve sorumluluk ile geliyordu. Liderliğin ağır bir yük olduğunu geç de olsa farketmişti."
Scott Cawthon'ın adının geçtiği her şeyi inanılmaz beğeniyorum, ilk kitapta çok iyiydi kesinlikle. Aradaki üç hikayeden en çok sonuncusunu beğendim. Cidden sanki kendim yaşamışım gibi o duyguyu hissettiriyor. Oscar ve arkadaşlarının plushtrapi çaldığı sırada okurken koşan benmişim gibiydim. 3. kitabı almak için sabırsızlanıyorum!
FetchScott Cawthon · Olimpos Çocuk · 202228 okunma