Senin bakışın hangi şiire benzer
Kime uyur, dokunur, sarılır bu kalp
Hangi insanda rastlanır sana?
Gel ve anlat
Senden başkası nasıl sevilir
Bilmiyorum ben..
Gelse de trenden ikimiz insek
camları buğulu iki tas çorba
bir kitap ? çantana korkup tutunmuş
kâğıdı samandan şiiri zorba
ve o hışırdayan uykudan geçsek
sobanın ayrımsız adaletinden
çok büyük bir yağmur işte başlamış
kimse çıkmayacak bugün evinden
böyle susuyorum ben çok değiştim
sense nasıl denir ? hâlâ o kızsın
dinle ağlayarak çıkrık sesini
işte şu dünyada yapayalnızsın
her neyi dilesek burada olmaz
en büyük erdemi bunun, susamak
yalar yarasını içte bir geyik
hepsi bu kadardır: adı yaşamak
Ben seni çok benimsemişim.
Çok katmışım kendime farkında olmadan.
Benimki hiç biz olmayan bir şeyi sahiplenmekmiş.
Ben ne yaptığımı bilmeden, çok uçsuz bucaksız sevmişim seni.
Şiirler söyledim belki duyarsın diye
Çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin
Sana seslendim durdum bu küçücük odadan
Acımı duy, sensin pusulam benim
Ki dünya
Silinmiş bir harita
Gibi yabancı bana..
kirpiklerinin ömrüme açtığı yolda yaptım bütün kavgalarımı...
söze inandım, gövdene ondan çok...
dönüp dönüp sana geldikçe anladım özgürlüğün aşk olduğunu...
alışkanlıklara yenilmedim ben, seni bir alışkanlığa dönüştürmek istemedim yalnızca...
Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.