Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep Kızkun

Tanrı'ya ve insanlara hizmet altınla değil emekle yapılır.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
... , hepimiz yaşını başını almış insanlarız, hayatın bizim için öngördüğü sınırların içine gırtlağına kadar gömülmüş, gerektiğinde bir gözümüzü yummaya alışmışız.
En çok inandığım, hepsinden kutsal bulduğum tek düşünce varsa, dünyanın bir birlik ve bütünlük oluşturduğu, tüm çilelerin, tüm kötülüklerin kendimizi bundan böyle bir bütünün ayrılmaz parçaları olarak duyumsayamadığımızdan, Ben'imizin kendine gereğinden fazla önem vermesinden kaynaklandığı düşüncesidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan, kötü ve aptalca şeylere ne çabuk da alışıyor, ne kolay haylaz bir köpeğe, ağzının tadını bilen besili bir domuza dönüşüyor, inanılacak gibi değil.
Adil kişi için bal tadındaki adalet biz günahlarla için zehirdir, bizi kötü kişi yapar.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
... dengeli sevgi, sağda solda borçlu duruma düşmeden sevebilme, kendi kendisine karşı duyulan, hiç kimseden çalınmamış sevgi, kendi Ben'inin hakkını yemeden ve kendi Ben'i üzerinde zor kullanmadan başkasına duyulan sevgi! Tüm mutlulukların, tüm esenliklerim gizi bu sözde yatıyor.
Sayfa 125Kitabı okudu
Yaşam bir hesap sorunu, bir matematik formülü değildir çünkü, bir mucizedir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Sayıca pek az olmayan, tümüyle başkalarından beslenen kadınlardandı. Kendisine hayranlığını gösteren birini görünce güzelleşiveriyordu, akıllı insanların yanında o da zeki oluyordu, pohpohlandığında tepeden bakıyordu, sevildiği zaman aşık oluyordu. Kendisinden çok şey istendikçe o da fazlasıyla veriyordu.
Tanrı'nın ilkel kulları gülmeyi, yani duygularını sevinçle ve özgürce dışa vurmayı bilmezler.
Sayfa 154Kitabı okudu
Çünkü tarihin akışı, zorlanmaktan hoşlanmaz, kahramanlarını kendisi seçer, ne kadar zorlasalarda davetsiz gelenleri hiç acımadan geri çevirir; kaderin arabasından düşen olursa onu artık geri çekmemek gerekir.
Reklam
Çocuğunuzun elini ateşe yaklaştırmasını kesinlikle yasaklamayın: Tehlikeli bir davranışa yasak getirmek çok tehlikelidir, çünkü yasaklar eninde sonunda delinir.
Sayfa 109Kitabı okudu
Cezalandırmak otorite kurmak değildir. Cezaya başvurmamızın sebebi otorite eksikliğidir! Ebeveyn olarak zaten doğal bir otoriteniz vardır. Bu otoriteniz tanınıyorsa otoriter görünmenin gereği yoktur. Etkisiz ve güçsüz olduğunuz için cezalandırırsınız. Çocuğunuz bunu algılar ve size olan güvenini kaybeder.
Günümüz çocukları, öfkelerini, eskilere nazaran daha rahat gösterebiliyor gibi görünüyorsa bunun sebebi, daha çok uyaran, seçim ve düş kırıklığıyla karşılaşmalarıdır.
Çocuklarımızın anlam veremediğimiz tepkileri aslında yanlış anlamalarla bağlantılıdır çünkü beyinleri gelişim aşamasındadır ve olayları bizim görüp, algılayamaz. Bu gerçeği gözardı etmek, ebeveynlerle çocuklar arasında yaşanan pek çok çatışmaya, ebeveynlerin çileden çıkmasına ve işe yaramaz cezalara başvurmasına sebep olur.
44 öğeden 31 ile 44 arasındakiler gösteriliyor.