Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın...
Kalbim bir yanardağdır göğe savrulur külüm
Bu özlem ateşinde sen hiç yandın mı gülüm
Sevdamı tılsım gibi ıssız dağlara asın
Şehre yağmur yağıyor vesen uzaklardasınSen türküler tutturursun ölümleri anan benim
Sen güllere dokunursun ateşlerde yanan benim Efkar bir daha yıkar kent bir daha kurulur
Çığ düşer uçuruma düş aynası kırılır
Sevdamı tılsım gibi ıssız dağlara asın
Şehre yağmur yağıyor ve sen uzaklardasınSen türküler tutturursun ölümleri anan benim
Sen güllere dokunursun ateşlerde yanan benim
Aşk henüz gurubla tan arasındaydı:
Bir ıssız gezegende fısıldaşıyorduk ikimiz,
Sözün lezzetini tadıyorduk bir mercan kadehten,
Deli yağmurlar dolduruyordu derin çukurları,
Henüz denizler yoktu ben seni severken
Sabah güneşinin parlattığı renkli bir boşluk ortasında kapkara, donuk ve geceden kurtulmamış bir tabiat parçası gibi duran mezarlığa arasıra gözlerim kayıyordu.