Ama kan ve gözyaşından elde edilen servet sahibine huzur vermiyor. Sahip evinin etrafını duvarlarla, dikenli tellerle çeviriyor. Site kapısına güvenlik elemanları yerleştiriyor.
Hiç inmiyor arabasından, etrafa bakmıyor. Haberleri ona ileten âletler, insanlar, casuslar, görevliler, laboratuvarlar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, ilim adamları, aktörler, bankalar kankalar var. Yine de uyumadan önce kapısına vurduğu beş açılmaz kilidi defalarca kontrol ediyor. Nafile. Beyhude. Ruh sağlığı giderek bozuluyor.
Ne içki, ne sex, ne uyuşturucu, ne doktor, ne ilaç içindeki yangını söndürmüyor. Bu adam insanlıktan çıkmıştır artık. Şefkat, merhamet, nedamet, feragat, cömertlik, sabır, şükür, rikkat, hürmet, hizmet onu terk etmiştir.
Ne yazık ki hepimiz o adamın bindiği jipi, oturduğu evi, yüzdüğü havuzu, yediği havyarı, yatağa attığı hatunları, gezdiği bakir köşeleri, yediği kanlı kızartmaları, bir işareti ile rakiplerini yerle bir etmesini istiyor, adamın gücüne yapıyoruz. İnsanlıktan çıkmak başka nasıl olur? İyi uykular.