Bazı duygular gerçekten dünyayı tek bir renge boyayabiliyor, araba kaydığında hissedilen dehşet ya da âşık olmanın getirdiği öfori mesela. Bazı duygularıysa, bulutlar gibi, yakalaması epey zor..
size yapılan haksızlığa dair içinizdeki kızgınlığın nerede bittiğini ve kendinize karşı duyduğunuz soğuk ve yapışkan nefretin nerede başladığını anlamak zor olabiliyor..
bana kalırsa duygulara öncelikle ve esas olarak birer biyolojik gerçekmiş gibi yaklaşmak bir duygunun gerçekte ne olduğunun yanlış anlaşılmasına yol açıyor.
Yukarı bakın. Bulutlara. Rüzgârsız gökyüzünde gri ve ciddiler mi? Yoksa hafif bir esintide tutamlar halinde kaygısızca dalgalanıyorlar mı? Alaca kırmızı günbatımına bulanmış ufuk arzuyla dolup öfkelenmiş mi?