Mustafa Yunus KALKANLI
@_mustafayunus_
Psikolojik Danışman
Karakter ve Değerler Eğitimi Y.L.
Her Daim Bilfiil Öğrenci
Psikolojik Danışman
Yüksek Lisans
14 Şubat 1984
258 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
BAZI KENDİNİ KANDIRMA SÖZLERİ
Korkutma olmadan yöneticilik olmaz.
Yalan olmadan adalet olmaz.
Hile olmadan siyaset olmaz.
Yolsuzluk olmadan başarı olmaz.
İsraf olmadan itibar olmaz.
Yoksulluk olmadan zenginlik olmaz.
Zalimlik olmadan barış olmaz.
Otoritede tevazu olmaz.
Vurdun mu oturtacaksın.
Sayfa 276Kitabı okudu
Şu anda İran ve Suud yönetimleri dini otokrasi uyguluyorlar, ancak halklarını mutlu ettikleri söylenemez.
İslam uleması, İslam dininin faşizme müsait olmadığını ilan etmeli. Yoksa bu ideolojiye inanan saltanat meraklılarının hevesi Türkiye’yi tehlikeli noktalara götürebilir.
Şu anda Türkiye’de de oyun oynuyorlar, sosyal medyada kışkırtıcı yayınlar çok dikkat çekiyor. Türkiye’yi Mısır gibi yapma telkinleri eski bir oyun.
Sayfa 257Kitabı okudu
LİDERİ KUTSALLAŞTIRMA ZİHİNSEL TUZAĞININ DÖRT BELİRTİSİ
1. Kutsallaştırma körlüğü oluşur, körü körüne inanılır.
2. Tarafgirlik hastalığı ortaya çıkar.
Kendi fikrine uygun olan görüşü yüceltip ölesiye destekler, farklı düşüneni değersizleştirir ve uzaklaştırır.
3. Kutsallaştırdığı kişiyi yeryüzü tanrısı haline getirir.
Tanrı kral veya masum imam anlayışından realite körlüğü oluşur, kusurları göremez.
4. İtaat için korku duygusu kültür haline gelir.
Lideri memnun etmek için yalan, iki yüzlülük haklı ve doğal kabul edilir, münafık kişilikler ve ihanetler çoğalır.
Sayfa 254Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
LİDERLİĞİ ZAAFA UĞRATAN 10 HUSUS:
1- Adaleti hakkaniyet doktrinine göre dağıtamamak
2- Temsil ettiği toplumu ortak idealler içinde, sevgi ve güven verici bir şekilde yönetememek
3- Devlet kadrolarının yolsuzluğu, ayrımcılığı ve zorbalığı sıkça kullanması
4- Eleştiriye kapalılık
5- İstişare toplantılarını sadece kendisini onaylayanlarla yapmak
6- Gücü “rey-i vahid” denilen tek kişide toplamak
7- Sistemi kanun ve kurallarla değil, şahısların operasyon ve manipülasyonlarıyla yönetmek
8- Kendi fikrini zorla kabul ettirmek
9- Tek tip insan istemek, çok kültürlülüğe inanmamak
10- Kararlarda katılımcılığı önemsememek
Sayfa 253Kitabı okudu
Mezopotamya kültürünü İslam geleneği zannedenler, bunun nebevi bir tarz olmadığını artık anlamalılar.
Demokratik değerler olan “hesap verebilirlik, özgürlükçülük, çoğulculuk, katılımcılık” her şeyden çok İslam geleneğine yakışmaktadır.
Bu sebeple demokrasinin ilk tarifi 8. yüzyılda Arabistan çöllerinde yapıldı diyebiliriz.
Sayfa 251Kitabı okudu
Kur’an-ı Kerim’de sosyal psikolojiye çokça vurgu yapan altı kavramdan -Tevhit, Nübüvvet, Ahiret, İbadet, Ahlak ve Adalet- politikaya bakan kavram sadece adalettir.
Sayfa 247Kitabı okudu
KORKU VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
1- Sabah sütçü veya kapıcıdan başka kimsenin uyandırmayacağından emin olmak
2- Karakola düştüğün zaman kural dışı bir şey yapılmayacağından emin olmak
3- Mahkemeye işin düştüğü zaman güçlünün değil haklının kazanacağından emin olmak
Sayfa 239Kitabı okudu
Türk tarihine baktığımızda iki gücümüz ve iki riskimiz ortaya çıkar.
Birinci gücümüz, yakın ilişki ve yaşantı zenginliği; ikinci gücümüz hızlı örgütlenme yeteneğimizdir.
Birinci zayıf tarafımız; başarılı ve güçlü lideri hemen kutsallaştırmamız, kusursuz kabul etmemiz.
İkinci zayıf tarafımız, duygu temelli bir toplum olduğumuz için dost-düşman tanımını hızla değiştirip biat etmeyeni düşman gibi görmemiz. En eğitimli kişi bile hemen “Ya sev ya terk et” diyebiliyor.
Sayfa 236Kitabı okudu
Ömer bin Abdülaziz, Hasan-ı Basri Hazretlerini ziyarete gidiyor. “Bu görevi nasıl yapmam lazım? Nasıl insanlarla çalışayım? diye soruyor.
O ki, sahabeye en yakın siyasi liderlik yapan, Emevilerin bir nevi Mehdisi, Asr-ı Saadet’e en uygun yönetimi yapan, en büyük fetihlere erişendir.
Hasan-ı Basri Hazretleri, “Sakın dünyaya aşık kimselerle çalışma. Onlar çıkar için her şeyi yapar.” diyor.
Ömer bin Abdülaziz soruyor: “Peki dünyayı terk etmiş, sadece Allah’ı ve ahireti düşünen insanlar?”
“Onlarla da çalışma, onlar da kendini işe vermez. Onurlu insanlarla çalış. Onurlu insanlar, onurunu korumak için sana ihanet etmez.” diyor.
Onurlu insanlar onurunu aşağı düşürmemek için ihanet etmezler, sadık olurlar, çizgileri bellidir. Bu Hasan-ı Basri’nin o zamanki halifeye bilgelik dersidir.
Ömer bin Abdülaziz de büyük ihtimalle bunu uygulamıştır. Bilge lider; liyakatli, onurlu, işi bilen ve işini sonuna kadar savunan kişiyi seçendir.
Sayfa 208Kitabı okudu
Descartes, “Düşünüyorum o halde varım” dedi. 1990’lı yıllarda beynin duyguları proses eden organ olduğu anlaşıldıktan sonra duygusal zeka kavramı ortaya çıktı. Antonio Damasia, Descartes’in Yanılgısı kitabıyla, 20. yüzyılda insanın “Düşünüyorum o halde varım” değil, “Hissediyorum o halde varım” dediğini gösterdi. Kuantum dinamiğinden sonra ise şu ortaya çıktı: “ İnanıyorum o halde varım.”
Sayfa 54Kitabı okudu
Cenazelere bakın, “Nur içinde yatsın”, “Işıklar içinde uyu”, “Sonsuzluk, huzur içinde uyu”gibi sözler söylüyor herkes. “Uyu” diyorlar, “yok oldun, çürüdün, öldün” anlayışı yok. Demek ki ölümün bir bitiş, bir son olduğunu, insanın psikolojik doğası kabul etmiyor. Bu da zihin üstü fonksiyonlarımızdan biridir.
Sayfa 25Kitabı okudu
Şempanze ile insanın genlerine baktığımız zaman %96 aynıdır. Çok ilginçtir ki, şempanze ile insanın genleri %96 oranında aynı, fakat %4 fark insanı şempanzeden ayırmaya yetiyor. Bu %4 fark nedir diye araştırırken bu dört genin üzerinde duruluyor şimdi. Bunlar zihin üstü genlerdir ve insana anahtar olarak verilmiştir.
Sayfa 21Kitabı okudu
