Eğer esbaba verilse bir mikrop bin gergedan, bir meyve bir büyük ağaç kadar müşkülatlı olur. Ve belki zîhayatın bedeninde acib vazifeleri gören her bir zerreye her şeyi görecek bir göz ve her şeyi bilecek bir ilim verilmek lâzımdır ki o ince ve mükemmel vazife-i hayatiyeyi yapabilsin.
Bugün ruhum bu bedene ait değil gibi, hatta bu dünyaya bile büyük gibi ..
Bir ağaç kovuğuna siğdirabilsem bu bedenimi , orada kalsam tek başıma..
Eminim ruhum tamam olur zihnim tamam olur BEN tamam olurum..
Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. O'nun Resûlü Muhammed Mustafa'ya, ehl-i beytine ve ashâbına salât ve selam olsun.
Bu öyle bir kitaptı ki, Resûlullah'ın arkadaşlarıyla ben de arkadaş oldum. Onlarla üzüldüm, onlarla sevindim, onlarla ağladım, bazı âyetlerin iniş sebebini, hadislerin hangi olay üzerine söylendiğini onlarla birlikte ben de öğrendim. Maddi ve manevi olarak kendi olduğum halle onların halini karşılaştırdım. Vallahi biz onların tırnağı olamayız. Rabbimizin sonsuz merhametine sığınarak ahirette bizi onlarla hemhâl etmesini niyaz ediyorum. Hiç lâyık değiliz onlara. Hiç lâyık değiliz Resûlullah'ın ümmeti olmaya. Onlar açlıktan ağaç yapraklarını yiyip ağızları yara olduğu halde bu dinden vazgeçmemişler, biz aynı durumda olsak ne yapardık diye çok düşündüm bu kitabı okurken...
Şükredeceğimiz ne kadar çok nimet varmış meğer. Elhamdülillah, olan için de olmayan için de.
Bu kitapta her bir Sahabe Efendimizin, Resûlullah (sav) ile olan anısını konu konu anlatmışlar. Öyle bir konu akışı vardı ki ancak bu kadar güzel olabilirdi. Dili çok akıcı, hiç sıkılmadan, merakla okuyorsunuz. Ciltli ve dini kitapların "sıkıcı ya da dili ağır olduğu için" okunmadığını ya da okunamayacağını düşünen varsa hemen bu kitaba başlasın.
Ibrahim Sûresi / 24. Ayet - Feyzü'l Furkan
Görmedin mi! Allah nasıl bir benzetme yaptı: (Tevhid ve şehadet olarak)6 güzel söz, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir.
" Bir ağaç olsam
Özgürce , rüzgarda yapraklarımı sallayabilir miyim ?
Köklerimi salabilirmiyim uçsuz bucaksız bu topraklara yada
Bir kelebeğin bir güne haps olduğu gibi
Bende bir ömre özgürce ağaç olarak hapsolabir miyim... "
Çocukların duyarlılığına dikkat çekmek, onlara doğa sevgisini aşılamak ve doğanın biz canlılar için olan önemine dikkat çekmek için yazılmış harika bir önerim var #defneninağacı
8 yaş üzeri çocuklar için uygundur. Kitabın içerisinde yer alan resimleri kendi zevklerine göre boyayarak etkinlik de yapmış olur çocuklar. Kitabın sonunda yer alan atölye etkinlikleri de biz ebeveynlere fikir verecektir.
Kitapta Defne ile tanışıyoruz. Yağmurlu bir günde dünyaya gelen bebeklerine hediye gelen defne ağacı fidesini görünce bebeklerine Defne ismini verirler Ayşe ve Ali . Minik Defne ve defne fidesi beraber büyürler. İsmini ağaçtan almış olmak mutlu eder Defne'yi. Ağacına gözü gibi bakar, konuşur onunla. Bir gün yine o doğduğu zaman olduğu gibi şiddetli yağmur yağar. Ancak bu sefer ırmak da taşar . Çevreye ve doğaya zarar verir. Yok olan ağaçların yerine yeni fidan dikmek için elele verir çocuklar ve aileler ...
Çevrede bahçelerde kesilen ağaçları ve onların yerine yapılan beton bahçeleri gördükçe içim sızlıyor. Doğa bilinci ve ağaç sevgisi küçük yaşta kazanılır. Çocuklarımıza bu sevgiyi kazandırabilmek ve ağaçların dünyamız için önemini kavrayabilmek dileğiyle
Defne’nin AğacıHediye Tekin · Dorlion Yayınları · 20243 okunma
Ağaç anlatabilir kendini yağmura,
hiç değilse fısıldayabilir — bunu biliyorum.
Kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av,
uçsa bir ömür boynunda vebal.
Ve kimim ben, düşe kalka dolaşan
yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur?
Bir bulut uçardı
Başı boş bedava
Yandı kül oldu
Ağaç büyür arkasında koşamam
Kervan yürür peşi sıra düşemem
Yıldız akar uçsam da yetişemem
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu
Görmüyor musun, Allah nasıl bir misâl veriyor: O, güzel sözü, köklerini sağlam bir şekilde yerin derinliklerine salmış ve dalları göklere uzanmış güzel bir ağaca benzetiyor. O ağaç, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir durur. İşte Allah, düşünüp ders almaları için insanlara böyle misaller getirmektedir.
İbrahim suresi ~24 25
...
Salaş yada mütevazi yerler ilgimi çeker..
Kendi halindelik duru his kokan..
Eski bir esnafın direnerek çalışmasını gözlemliyorum ona hissettirmeden..
Elleri ile yarattığı ağaç oymalarını..
Ben bildiğim işi yapıyorum yıllardır ustalaşdım mı yoksa daha öğreneceğim var mı onun gayreti içindeyim dedi çırağına..
Çırak beni fark etti..
Beni işaret ederek elinde kitap olan beye soralım o bilir dedi sesini yükselterek..
Ben ise döndüm gülümsedim..
Ve her şey de kitaplarda yazmıyor, yaşayıp görülecek şeyler var dedim…
.
Elbette küllî ve cüz'î bütün mümkinât adedince ve her mümkü- nün mezkûr mâhiyet ve hüviyet, hey'et ve sûret, sıfat ve vaziyetinin imkânâtı adedince tahsîs edici, tercih edici, ta'yîn edici, ihdâs edici bir Vâcibü'l-vücûd'un vücûb-u vücûduna ve hadsiz kudretine ve nihâyetsiz hikmetine ve hiçbir şey ve hiçbir şe'n O'ndan gizlenmediğine ve hiçbir şey O'na ağır gelmediğine ve en büyük bir şey en küçük bir şey gibi O'na kolay geldiğine ve bir baharı bir ağaç kadar ve bir ağacı bir çekirdek kadar suhûletle îcâd edebildiğine işaretler ve delâletler ve şehadetler, imkân hakîkatinden çıkıp kâinâtın bu büyük şehadetinin bir kanadını teşkil ederler.