İbn Arabi, Şeytan'a şeytanlığı yaptıran şeyin, Allah aşkı olduğunu söyler. Yani Şeytan, Allah'ı o kadar çok seviyordur ki kendisinden daha fazla sevdiği bir şey yaratıldığını öğrendiğinde kıskançlıktan deliye dönüp isyan eder. Allah'ın, Şeytan'dan daha çok sevdiği şeyin insan olması, sanıyorum ancak Allah'ın naifliğiyle açıklanabilecek bir paradoks. Fakat Şeytan'ın da bizzat Allah'a ait olması, daha başka bir paradoks sanki.
Bir kere düşmeye başlayıp bir yere tutunamazsanız, düşmenin kendisi bilinçli tercihinize dönüşür. Bu bilinç durumu, sizde sevinçli bir yaşama biçimi haline gelir ve bir süre sonra da düşmenin bizzat kendisi olursunuz.
Vladimir Lenin, çok sevdiği halde, hayatının bir noktasında klasik müzik dinlemeyi bırakmıştı. Çünkü müziğin kalbini yumuşattığını düşünüyordu. Oysa bir devrimci, yumuşak kalpli olamazdı.
"Sana niye inanalım? Kör bile değilsin."
"Ben kimseye kör olduğumu söylemedim."
"Ama herkes sana Kör Hakkı diyor."
"Orhan Gencebay'a da büyük sanatçı diyorlar."
"Ağzın iyi laf yapıyor."
"Benim adım Kör Hakkı. Dilsiz Hakkı değil.