Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Karayün

Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Aklının sınırlarını kullanmayı iyi bilmeli insan. Hepsi psikolojik bir savaş. İnsana kırk defa deli dersen, kırk birincide ensesini okşadığını görürsün."
Reklam
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Sence insan inandıkları uğruna ne kadar ileri gidebilir?" "Toprağa kadar. İnsan inandığı dava uğruna toprağı göze alamıyorsa, geçici bir meraktır onunki. En kıymetlisi için, inancından, doğrularından çark edene adam mı denir?"
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"İnsana kırk defa deli dersen, kırk birincide ensesini okşadığını görürsün."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Kardeşin kardeşe kırdırıldığı korku, sefalet, rezalet ,kan, güvensizlik ve huzursuzluk dolu günlerdi."
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
12 Eylül gerçeğini gerçek bir hikayeden yola çıkarak anlatan kardeşi kardeşe kırdıran zihniyetin kendi çıkarları için gözü kapalı gençleri kullandıklarının gerçeği. Akıcı anlatımı tarihe ışık tutan yanı ile etkilenerek okudum kitabı Sevgili yazarımız konuyu öyle derin anlatmış ki özellikle o iki dostun taraf olarak karşılaşmaları kısmı çok etkileyiciydi. Sizde tarihi kurguları seviyorsanız akıcı kitap arıyorsanız tavsiye ederim. Biri hakim biri öğretmen olacaktı çocukluklarını bırakıp gittikleri çakal kayasına biri sadece biri solcu olarak dönmüştü Nevzat ve Semih kalem tutan elleri silah kuşanıp her biri kendince devlet için çabalıyordu ama onları sona götüren yine de kendi inandıkları dava oldu. 12 Eylül yaşayanlarda derin izler bırakan birçok hayatı söndüren acılara imza atmıştı. Üniversitelerde başlayan sağ sol çatışması gençleri taraf olmaya itmiş geleceklerini karartarak girdikleri yolda sevdiklerini tek tek yitirmeye başlamışlardır. Onlar liderleri oldukları gruplarda kendi köylerini çocukluk arkadaşının fikirlerinden korumaya bunuda silahlarla yapmaktadırlar.
Çakal Kayası
Çakal KayasıAhmet Karayün · Adom Yayıncılık · 201523 okunma
Reklam
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Anne olmak, baba olmak; kendinden çalmak, kendinden caymak demekti. İnsanoğlu, karşılıksız sevgiyi, fedakârlığı, emeği, ancak çocuğu için koşulsuzca veriyor; yaşamı boyunca sırtında bir kambur gibi evladının sorumluluğunu severek taşıyordu."
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Bir insanı sevmek kolaydı belki de. Bir insan tarafından sevilmeyi başarabilmekti asıl marifet olan."
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Dünyaya gelirken biz ağlarız, giderken sevdiklerimiz."
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Bir insanı sevmek kolaydı belki de. Bir insan tarafından sevilmeyi başarabilmekti asıl marifet olan.."
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Önemli olan bir kalbi fethetmek, kapılarını aralayarak içeri süzülmek değildi elbette; orada kalabilmek, yıllarca ilk günkü gibi hüküm sürebilmekti aslolan."
Reklam
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Kader, beklemeyi reddeder... Hayal ediyorsan eğer, peşinden koşmalısın!"
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırdır ve olur ki sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz."
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Siyah; renksizliği ifade eder, bir renk değildir. Pratikte renk kabul edilir. Işığı yansıtmak yerine emen pigmentler, siyah gözükür. Renkler, pigmentlerin yansıttığı ışığın dalga boylarına bağlı olarak oluşur. Ortamda hiç ışık bulunmadığında hiçbir ışık yansıtılamadığı için her şey siyah görünür, başka bir deyişle hiçbir şey görünmez."
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"Bütün fırtınalara rağmen, delik bir yelkenle okyanusa açılmaktan farksızdı aşk. Yaşayacağı acıları, çırpınışları, sancıları bile bile âşık oluyordu insan."
Ahmet Karayün tekrar paylaştı.
"...İstanbul. Bir kadın gibiydi adeta; güzel, alımlı, kusursuz fakat güzel olduğu kadar da tehlikeli."
651 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.