insan vücudundaki bazı belirli noktalar ile iç organların fonksiyonları arasında bir ilişki vardır.
Akupunktür sözcüğü Avrupa’lı doktorlarca ortaya konmuştur. Latincede nokta anlamına gelen «acus» ile
batırmak anlamına gelen «pungere» birleştirilerek elde
edilmiştir. Çin’de ise bu tedavi yönteminin adı Tschen
Tschiu’dur. Anlam bakımından, ikisi de aynıdır. Ve Akupunktür’ün tedavi yöntemleri de çok basittir.
Akupunktür, apandisit , gibi cerrahî vakalardan şeker
hastalığı gibi müzmin vakalara kadar hemen bütün hastalık çeşitlerinde geniş bir şekilde kullanılmıştır.
Her Çinli tarafından, hastalıkların teşhis ve tedavisinde önemli rol oynayan vücudun belirli yerlerindeki Akupunktür ve Akupressör noktaları da bilinmektedir. Çin’de bu bilgiler okullarda öğretilmektedir.
Çin’de bütün doktorlar Akupunktür’le tedavi metodunu biliyor. Masrafsız olduğu ve iyi sonuçlar alındığı için
rağbet gördüğü belirtiliyor. Çin’de tıp bilgisi olanlara, 3
ayda Akupunktür’le tedavi metodu öğreten uluslararası
kurslar da açılmıştır.
10 yıldan beri birçok ameliyatlarda, örneğin mide, akciğer ve hatta kalp ameliyatlarına değin, Akupunktür ile
sağlanan anestezideki başarı, onun hakkındaki tüm şüpheci düşünceleri ortadan kaldırmıştır. Sonuç olarak yapılan çalışmalar ve elde edilen başarılar Akupunktür’ün kesin ve çok yönlü bir tedavi yöntemi olduğunu kanıtlamış-
tır.
Çinliler doğada 5 ana element kabul ederler, bunlar:
Toprak, ateş, odun, metal ve sudur. 5 mevsim kabul ederler, bunlar: İlkbahar, yaz, yaz sonrası, sonbahar ve kıştır.
Akupunktür’ün tedavi alanı sadece narkozsuz ve acısız ameliyatlar değildir. O, her türlü hastalık için tedavi
edici, ağrı ve acı dindirici bir yöntemdir. Ayrıca klasik tedavi yöntemlerine de katkıda bulunarak doktorlara
her türlü iyileştirme işlemlerinde onlara yardımcı olmaktadır.
Mao Tse-Tung, Akupunktür için: «Bu halk ilâcı büyük
bir hazinedir.» demiştir.
Akupımktur, binlerce yıldır tıbbî bir tedavi yöntemi olarak geçerliğini ve varlığını sürdüren ve çağımızda
pek çok elverişli yanlarıyla da ön plânda bir tedavi usulü olarak gözetilen ender tarihsel tıbbî gerçeklerden biridir.
"Su, vücuttaki yedi ayrı özel noktaya temas edince sakinleştirici bir etki oluşur. Negatif elektriklenme nötr hale gelir. Bu noktalar uzak doğu tıbbında yüzyıllardır akupunktur noktası olarak tedavilerde kullanılır. İşte siz abdest alırken su, bu noktaları temas eder. Siz farkında olmadan abdest ile bu noktaları su sayesinde, uzman bir hekim müdahalesi gibi terapi yapmış oluyorsunuz. Abdest illa namaz kılmak için alınmaz. Abdesti yaşamına taşı. Suyun verdiği huzuru yaşamını doldur."
Sayfa 89 - Fenomen Kitaplar
İğneler ve sayılar
Çin'de MÖ 2. yüzyılda tıp kitapları yazılmaya başlanmıştır ve Antik Çin tıbbı günümüzde dünya genelinde varlığını sürdürür. Cildin belirli bölgelerine iğneler saplanarak uygulanan akupunktur tedavisi hastalıklan iyileştirmek, stresi azaltmak ve ağrılan hafifletmek için yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. Vücutta "Qi" adı verilen yaşam enerjisinin aktığı çeşitli kanallar bulunduğu fikrini temel alır. Akupunkturcular bu kanalları açmak veya tıkamak için iğneleri kullanır. Bazı ameliyatlarda, ağnyı bloke etmek için hastanın vücuduna iğneler saplamanın dışında çok az şey yapılır.
Sayfa 21 - ALFA | Araştırma yayın eviKitabı okuyor
Değişkenler birbirinden ayrılmalıdır. Düşününüz ki deniz tutmasından muzdaripsiniz. ve size hem
bir akupunktur bileziği hem de bulantı ilacı veriliyor. Bir süre sonra rahatsızlığınızın azaldığını
hissediyorsunuz. Peki işe yaramış olan hangisi -bilezik mi ilaç mı? Yanıtı bulabilmenin tek yolu, birdahaki sefere her ikisini de ayrı ayrı denemektir. Diyelim ki, bilime deniz tutmasını göze alacak denli
gönülden bağlı değilsiniz. Bu durumda değişkenleri ayırmayacak, her iki çareye birden
başvuracaksınız. Uygulamada istediğiniz sonuca ulaştığınıza göre, daha fazla bilgi edinmek için
zahmete; girmeye gerek olmadığını düşünebilirsiniz.
Sayfa 177
