Müslüm baba, dedim
"Efendim evlat" dedi.
Çok seviyorum, dedim.
"Hangimiz sevmedik?" dedi
Bir his var sanki gidecek, dedim
"Hasret rüzgarı" dedi
Çok masum bakıyor, Dedim
"Aldanma cocuksu mahsun yüzüne" dedi
Sabaha kadar içsem unutur muyum? dedim
"Meyhane son durağın" dedi
Değişmez mi alın yazım
Ebu Hafs dedi ki: "Halk içinde oturduğunda kendi nefsine ve kalbine vaiz ol! Halkın etrafına toplanmasına aldanma! Zira onlar senin dış görünüşünü murakabe eder- ler. Allah ise, senin içini murâkabe edicidir
Her şeyin yakıcı,yok edici bir ateş olduğunu,ateşi besleyen şeyin de arzular,istekler, öfke, nefret dünyaya aldanma olduğunu söyler.Nirvana, işte bu ateşin sönmesidir.
GÜNÜN KURALI
Ölü denizlerin acı sularına dalma
Bu metalik çöplükte sahile vuran
Neşeli şarkılar senin değil.
Bırak sokak romantizmini,
Pembe reklam spotları
Çoktan örttü aşk izdüşümlerini
Akşam haberlerine aldanma
Tüm resmi kederler sahte.
Her gece el ayak çekilince
Yağmurlarda düşüyor üstümüze ölüm. Bahçelerimizin turuncu rahminde çocuk cesetleri.
Kükürt kokan kamçısıyla rüzgar ithal malı bir sığır çobanı gibi
Kanseri damgalıyor tenimize.
Pencerendeki yaprağı koru,
ışığını çalmalarına izin verme,
Günün kuralı senin yenilmendir unutma,
Sil dudaklarından iyimserliği,
Öpüşleri plastikten bir cadıya dönüştü dünya, Bırak kezzaplı sularda büyüsün bedeni, Ellerimizde kat be kat cehennem çiçekleri.
Bez bebekleri saklama,
Tahta atların ayaklan kırıldı çoktan.
Neşeyle değil yalanla yüklü arkadaş ıslıkları,
Yanlışı yeniden sınama
Yürüyüşe değil kendine inan,
Sadece bu yüzyılın değilzamanın mezarıdır insan
Türkiye için ne mutludur ki bugün, tekrar, bir elinde İstanbul, öbüründe Antakya, Akdeniz'in ve cihanın karşısına dünyanın en muazzam iki tarihi şehrini almış, öyle çıkıyor ; hudutlarını, birisi şimalde, öteki cenupta parlayan iki tarih ve talih
yıldızı işaretliyor.