Ali Yavuz Sandıkçı
@aliyasandikci
Alıntılarım onlara katıldığım anlamına gelmez.
Tarih Öğretmeni
Marmara Üniversitesi
Rize
102 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Benim devletli hünkârım, Timur dedikleri bir Tatar’dır. Acem vilayetinden ötede Özbek dedikleri bir vilayetten bir alçak hallidir. Aksak Timur derler, Cengi Han oğullarındandır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Geçmişte Araplar’ın Osmanlı’ya karşı ayaklanmış olması ya da İran’ın Osmanlı’yla rekabeti dikkate alınacak bir husus olabilir ama bugünkü Arapların ve İranlıların tavrı bugünün şartları ve bağlamında yeniden değerlendirilmelidir. Sadece geçmişin bilgisiyle bugünü değerlendirmenin hatalı sonuçlara yol açabileceği Kur’an’da da vurgulanmaktadır. “Biz atalarımızı bulduğumuz yoldan geri dönmeyiz.” Diyen Müşriklere Kur’an şu soruyu yöneltmektedir: “Ya atalarınız yanlış yolda idiyse?”
Sayfa 281Kitabı okudu
“Ben, gerçeği arayan bir gezginim. İnsanlar arasında insanlığın anlamını arayan bir insanım. İslâm’ın tertemiz gölgesinde vatanı için saygınlık, özgürlük, istikrar ve güzel bir hayat isteyen bir varandaşım.
Ben, varlığının sırrını anlayan, her şeyden ilgisini kesip yalnız Allah’a yönelen biriyim ve şöyle sesleniyorum: “Benim namazım, ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. Onun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben, Müslüman’lardanım.”
Ben buyum, peki sen kimsin?”
Sayfa 25Kitabı yarım bıraktı
Okur Takip Önerileri
Bir eylemin yapılma sebebi gerçekçi ve doğru, amacı ise müfsid ve yıkıcı olabilir.
Sayfa 248Kitabı okudu
İstanbul Sözleşmesi’nin 4. maddesinin 2. fıkrası şu şekildedir: “ Taraf Devletler bu Sözleşme’nin hükümlerinin, özellikle de mağdurun haklarını korumaya yönelik tedbirlerin cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya siyasi olmayan görüş, ulusal veya sosyal köken, ulusal azınlık ile ilişkilenme, mülkiyet, soy, CİNSEL YÖNELİM, toplumsal cinsiyet kimliği, yaş, sağlık durumu, sakatlık, medeni hal, göçmen veya mülteci olma durumu ya da benzeri herhangi bir temelde ayrım gözetmeksizin uygulanmasını güvence altına alır.”
Sayfa 211Kitabı okudu
Siyasi iktidar tarafından 2004 yılında Türk Ceza Kanunu’ndan edeb, ırz, namus, cinayetlerine yönelik Başbakanlık Genelgesi’nin yayınlanması ve nihayet 2011 yılında İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanması, hayal kırıklığı yaratmıştır. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’yle birlikte, ilk kez eşcinsellik yasal koruma altına alındı.
Sayfa 210Kitabı okudu
Maalesef, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bile kullandığı “Aile İçi Şiddet” kavramı da bir algı yönetimine hizmet etmektedir. “Aile, içinde şiddetin kol gezdiği tehlikeli bir mekandır” algısını besleyen bu kavram o kadar sık kullanılmaktadır ki, aile, şiddeti çağrıştıran bir kurum olarak anlaşılmaya başlanmıştır. Hâlbuki “Fabrika İçi Şiddet” diye bir kavramla karşılaşmıyoruz. Erkek şiddeti, kavramını yerleştirilirken, “Patron Şiddeti” diye bir kavramsallaştırma söz konusu olmuyor.
Sayfa 90Kitabı okudu
…”kazandıklarımıza” odaklanırken kaybettiklerimizin farkına varmıyoruz.
Sayfa 68Kitabı okudu
“...Yeni bir yaşamın ışıkları pırıl pırıl parlayacak, gerçekler, doğrular her kötülüğü yenecek, elbette bir gün bizim sokağa da bayram gelecek.”
Sayfa 50Kitabı okudu
Süleyman Nazif: “... Süleyman Askerî vatanı için vatanından başka her şeyini isteyerek ve gülerek feda etmiş bir Osmanlı idi!”
Sayfa 444Kitabı okudu
Rusya’da Sâkin Müslüman Türk-Tatarların Haklarını Müdafaa Cemiyeti’nin 14 Kasım 1915 tarihli bildirisi: “... Halîfe-i İslâmın, büyük Türk Hakanının müttefik ve dostları olan Almanya ve Avusturya kayserlerine, Macar ve Bulgar Hanlarına ve onların kahraman milletlerine el açıp tazarru’ ve niyaz ediyoruz. Medeni Avrupa’nın şarkında ve eski Asya’nın büyük bir kısmında Moskof zincirleri ile bağlı yatan ve hepinize dost ve bazılarınıza kardeş olan milletleri kurtarınız!”
İstanbul - 1 Teşrin-i Sani 1331.
Sayfa 424 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hasankale’de bulunan Mirliva Hafız Hakkı, bu kez Yarbay Stange’ye “Her halde Artvin’i o kadar şiddetle müdafaa ediniz ki icab ederse müfrezenin mezarı Artvin olsun” emrini verir.
Sayfa 352 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Nail Bey’in Dâhiliye Nâzırı Talat Bey’e yazdığı şifrede dile getirdiği hususlar, aslında gerçekçi özeleştiridir: “... Buraya kuvvetli nizamiye kıtaatı gönderilerek bizlerin yerlerine ehil ve civan zatlar gönderilmezse yarın Hopa değil Rize’ye kadar bütün teb’a-i Müslime Rus çizmeleri altında can verecektir ve hatta tehlike pek büyüktür. Zira ordunun da bizim intizamsızlığımızın kurbanı olmasından korkuyorum...”
Sayfa 338 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Binbaşı Fevzi, Başkumandan Vekili Enver Paşa’ya şu fikirleri savunur: ...Almanlar, İran’da nüfuz kazanmak için, İranlılara gösterdikleri iltifatla hep bizi küçültmek, küçük ve âciz göstermek, tam aksine kendilerini büyütmek, İranlıları büyük gördüklerini hissettirmek, Alman İmparatorunu “Halife makamında” bütün İslâm âleminin hâkimi göstermek istediler. Bu siyasetlerinde başarılı olsaydılar “nifak be fesadı” ihya edeceklerdi. Cenab-ı Hak müsaade etmedi.
Sayfa 265Kitabı okudu