Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kitap 1 Haziran 1956'da İstanbul'da yazılmış Ölberg bölümüyle başlıyor. Ardından üç sayfalık Ön söz ( eserde bitişik yazılmış) yer alıyor. Ana metin 1817 - 1918 yıllarını belirterek yazarın bu yıllardaki İstanbul ve Arap toprakları için düşünceleri başlıyor. Zeytindağ Kudüs'te karargâh kurulmuş bir dağdır. Arap topraklarını temsil eder. Kudüs, Necid, Cidde, Mekke ve Medine'de Anadolu'da yetişmiş Türk askerinin mücadelesini anlatır. Yazarımız buralarda görev yaparken Cemal Paşa'nın adamı olarak bilinir. Her ne kadar birinin adamı olmayı kabul etmese de Cemal Paşa'nın nüfuzunu kullanmaktan geri kalmamış. Kendi topraklarını korumaktan aciz Araplar için Türk askerinin çöllerde kırıldığını anlatır. Üstelik bölgede kimse Türkleri sevmezken. İngilizlerin, Almanların işine yarayan politikalar için Türkler karşılıksız jandarmalık yapmıştır, diyor. Bana göre kilometrelerce öteden İngilizler ve Almanlar o topraklarda cirit atmaya geliyorsa Osmanlı Devleti'nin o bölgeyi kaderine terk etmesi düşünülemezdi. Savaşa giriş sebebinin hazineyi doldurmak olduğunu ifade eden Falih Rıfkı, Osmanlı'nın çaresizliğini görmemiş olsa gerek. Esere ek olarak "Çöl Desranları" eklenmiş. Yazar bir başkasının savaş notlarına yer vermiş. Bu bölümde Süveyş Kanalı etrafında yapılan mücadeleler ve Türk askerinin kahramanlığı anlatılır.
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20119,9bin okunma
BALKAN BOZGUNU! :((
Elveda Rumeli! Sonbaharda Balkan devletleri, Osmanlı'ya savaş ilan ettiler. Osmanlı devleti buna, 17 Ekim 1912'de karşı bir savaş ilanıyla cevap verdi. Savaş, 18 Ekim'de bütün şiddetiyle patlak vermişti. Ne yazık ki, daha savaşın ilk günlerinden itibaren cephelerden gelen kötü haberler moralleri bozuyordu. Osmanlı ordusu,
Sayfa 248 - Kamer YayınlarıKitabı okudu
Bazen herkes görür öldüğünü, bazen de ölürsün ama kimse görmez nasıl öldüğünü.
Sayfa 149Kitabı okudu
Ne derler? "Yandığı ateşi tarif edebilen gerçekten yanmıyor demektir."
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Ünlü bir yazarın dediği gibi sadece hak peşinde koşmak, gerisini Hakk'a koşmaktı.
Kurumuş toprakların ortasında tek başına duran susamış bir çiçeğin koynuna, gökyüzünden kavuşma hayali ile gelen bir yağmur damlası gibi inanmak... Ağzındaki küçük solucanı yavrusuna ulaştırabilmek için kartalların arasından geçmek zorunda kalan bir güvercin gibi inanmak...
Cinayet bir sanat şeklidir. Tek bir farkla; sanatçı cehennemin derinliklerine, eserleri ise toprağa gömülür... ~ Ş. DEVRİM
Otomobille doğru hükümet konağına gitti. İzmir'in ana meydanındaki bu hükümet binasını, Yunanlılar genel karargâh olarak kullanmışlardı. Balkonlardan kendisini alkışlayan kalabalığa ve karşıda demirli duran İtilaf zırhlılarına baktı. Üç yıl önce İstanbul'da bu zırhlılara, İtilaf Devletleri'nin ne yapmak niyetinde olduğunu kestirmeye çalışarak bakmıştı. Şimdi ise, inisiyatif el değiştirmişti. Bu kez gemilerde bulunanlar ona bakıyor ve, "Acaba Mustafa Kemal ne yapacak?" diye düşünüp kafa yoruyorlardı.
Sayfa 381 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ah insanlar anlamadıkları veya bilmedikleri konularda efsane üretmeyi ne kadar da seviyorlar.
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.