O duru mavi gözleriyle, bembeyaz üniforması içinde, her zamanki serinkanlı haliyle onu görünce, kusursuz bir insan olduğunu ve kendisiyle ilgilenebileceğini hayal etmiş olmakla ne kadar aptallık ettiğini anladı; o kadında aşık olma içgüdüsü yoktu, doğuştan misyonerdi o.
Aptallık bence bir seçim ve ben sen hayatımdayken bu seçimi hep tek celsede özel bir çaba göstermeden kazanan tek embesilim…
Ah Pandora Vah Pandora!
Pandora, Prometheus'un kardeşi Epimetheus'u daima kapalı tutması için uyardığı ve içinde Yaşlılık, Çalışma, Hastalık, Aptallık, Ahlaksızlık ve Hırs gibi bütün Kötülüklerin hapsolduğu kavanozu açtı.
Say yayınlarıKitabı okuyor
Modernizmin ve Postmodernizmin Eşzamanlı Doğuşu
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana -sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi."
Çok geç uyurum. %65 intihar ederim. Çok ucuz bir hayatım var. Hayatın yalnızca %30'u buna göre. Benim hayatım hayatın %30'u. Kolları, ipleri ve bazı düğmeleri eksik. %5'i kansız çıtırtılara eşlik eden yarı uyanık bir aptallık durumu. Bu %5'in adı DADA. Öyleyse hayat ucuz. Ölüm biraz daha pahalı. Fakat hayat hoş ve ölüm de hoş.
"Artık hayatı bırakmak, ölüme sığınmak gerekiyor. Bunun ne­ denlerini, şimdi, şu satırları yazarken tamamiyle açıklıyabilecek durumda değilim. Kafama üşüşen karanlık düşünceler arasında bunaldım. Kurtuluşu ölümde arayacağın. Aşk. .. Ölüm ... Ve mil­ liyetime dokunan yaralar... Bu akıl almaz yenilgi... Bir subay ar­ kadaşla aramızda geçen dünkü konuşma, daha başka nedenler, aylardır olgunlaşan bu ölüm kararım, apansız kolaylaştırdı. Bakı­ nız 'kolaylaştırdı' diyorum. Çünkü bu benim için yeni bir fi kir değildi. Zavallı Türkler düşman çizmelerinin altına düştükten sonra yaşamak bana önce zor gelmeğe başlamıştı. Sonra imkan­ sızlaştı. Arkadaşım, savaşta gösterdiğimiz atılganlığın, ölümü hi­ çe saymamızın aptallık olduğunu delilleriyle saydı döktü. Hiçbir yararlı ödev yapmadan ölüme teslim olduğum için sizden utanı­ yorum. Yaşamayı göze alan silah arkadaşlarımın benden daha güçlü olmalarını Tanndan dilerim. Ben daha fazla dayanamadım. Allah size de büyük işler görmeyi nasip etsin! Ruhum Türklerin mutluluğuna elbette katılacaktır. Fakat bunu bekleyip gözümle görmeye gücüm yetmedi. Çok acı çekiyorum. Bu ölüm kararma adım adım nasıl sürüklendiğimi ilişik defterde okuyacaksınız. Karmakarışık, kırık dökük yazdım. Siz anlarsınız. Beni bağışlayın aziz komutanım, elveda! Bahtsız yaveriniz Üstteğmen: M. Ali."
"Aptallık etme" dedi yüksek sesle. "Ve uyanık kalıp kayığı idare et. Henüz şansın olabilir."
Uygarlığı mümkün kılan aptallık,insanın hiçlikten yokluğa uçuveren bir hayaletten fazlası olabileceği varsayımıdır.
Sayfa 135 - AprilKitabı okuyor
Beni her aptallık rahatsız eder.
Sayfa 229
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü; akıl çağıydı, aptallık çağıydı; inanç devriydi, şüphe devriydi; ışığın mevsimiydi, karanlığın mevsimiydi; umudun baharındaydık, çaresizliğin kışındaydık; her şeye sahiptik, hiç bir şeye sahip değildik.”
En büyük aptallık değer görmediğin birinin değerine değer katmaktır.
Al sana yaşam! dedi. Bak nasıl birbine saldırtıyorlar insanları? Hiç istemiyorsun ama öldüreceksin. Hem de kimi? Senin gibi haktan yoksun bir adamı. Casuslar, polisler, jandarmalar, tüm bunlar bizim rakibimizdir. Oysa hepside bizim gibi insandır, onları da aynı şekilde insan yerine koymazlar. İşte böylece insanları karşı karşıya getiriyorlar, aptallık ve korku içinde yöresini göremez duruma sokuyorlar.
Anlatmak ne aptallık, anlaşılmak istemek ne büyük yanılsama
Yine de özlem yaşama giden yoldur. Özleminizi kabul etmezseniz kendinizi izleyemez, başkalarının size gösterdiği yabancı yollara girersiniz. O zamanda kendi hayatınızı değil, yabancı bir hayatı yaşarsınız. Oysa sizin hayatınızı sizden başka kim yaşayabilir? İnsanın hayatını yabancı bir hayatla değiştirmesi yalnızca aptallık değil, aynı zamanda ikiyüzlü bir oyundur çünkü aslına başkalarının hayatlarını hiçbir zaman gerçekten yaşayamazsınız, yalnızca yaşıyormuş gibi yaparsınız ve o başkasını ve kendinizi kandırırsınız çünkü insan ancak kendi hayatını yaşayabilir.
İnsan bazen duygularını aptallık derecesine vardırır da yolunu şaşırır ya öyle bir şey...
Resim