Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünya Adil Bir Yer Değil
Bugün dünyadaki 35. yılım, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim: İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal
Adaletin ekmeği bu denli önemliyse Dostlar, onu kim pişirmeli? Asıl ekmeği kim pişiriyor? Asıl ekmeği pişiren halk Adalet ekmeğini de Pişirmeli Bol, iyileştirici, günlük.
Reklam
asıl adalet devrimin saati geldiğinde tecelli edecektir. partizan
1/10 puan verdi
İslamcıların Piri Şehid Dr.Ali Şeriati'nin böyle bir eseri yok uydurma... Bütün külliyatı bende var... Bütün Kitapları Fecr Yayınevinden çıktı.. Ali Şeriati'den dinsiz adam çıkaramazsınız..Lavukluk yapmayın... Şeriati, yazılarını üçe ayırır: İçtimâiydi (Toplum Bilim) İslâmi/ (İslam Bilim) ve Keviriyât\ Onun bu tasnifini şöyle anlamak
Aşk ve Devrim
Aşk ve DevrimAli Şeriati · Arya Yayıncılık · 202029 okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
OKUYUN, OKUTUN!!!
Gözyaşı Mührü. Mükemmel bir keşifle sizlerleyim. Yine çok güzel bir fantastik kitap bulduğum için çok mutluyum. Ve bu kitabın yazarı bir Türk. Bunun mutluluğunu cidden anlatamam. Olay örgüsü ince ince işlenmiş, maceralarımız asla bitmiyor. 430 sayfayı soluksuz okudum desem yeridir. Hikayemiz bir dağın derinliklerinde bulunan Yeraltı Şehri’nde
Gözyaşı Mührü
Gözyaşı MührüAhmet Tokdemir · Duvar Yayınları · 20232 okunma
BU GÜN 23 NİSANMI?
Bu gün 23 Nisan! Neşe dolamıyor maalesef insan! "Küçük hanımlar, küçük beyler... Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtın aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız." 23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir
Reklam
Kendisine ve kullarına zulmü yasaklayan sonsuz hikmet ve adalet sahibi yüce Allah, nasıl olur da bir yeri asıl sahiplerinden alıp o yere sonradan yerleşen yabancı bir zümreye verebilir? Bu Allah'ın adaletine yakışmaz. Çünkü Allah âdil olanları sever; zalimleri asla sevmez.
İktisadî doktrinler çabuk değişir. Değişmeyen prensipler milliyetçilik ve beynelmilelciliktir. “Milliyetçilik” derken bu kelimenin asıl anlamını kasdediyorum. Yoksa son zamanlarda İslâm beynelmilelcileri, siyasî ümmetçiler ve kozmopolit beynelmilelcilerle dünya vatandaşı sosyalistlerin, Moskofçuların kasdettiği milliyetçiliği elbette düşünmüyorum. Aslında bunların hiçbiri milliyetçi olmayıp aksine milliyetçilik düşmanı iseler de, herhangi bir tereddüt ve şüpheye meydan vermemek için, karıştırılmasına asla imkân olmayan “Türkçülük” kelimesini Türk milliyetçiliği olarak kullanıyorum... Sağcı biziz: Türkçüler. Sosyal adaletçi olmamız, vatanın nimetlerini turistlere değil de soydaşlarımıza üleştirmek istememiz, gerçek ah ahlâkın gerektirdiği adaleti sağlamayı dilememiz, solcu olmamızı gerektirmez. Türkiye’nin solcuları daha ortada yokken, Türkçü şair Mehmet Emin Yurdakul o basit şiirleriyle Türk milleti için sosyal adalet istiyordu. Bu fikir onun Türkçülüğünden doğmuştu. Kendisinden yıllarca sonra, “sömürü” nakaratına başlayan plâklar gibi, bu fikri Yahudi Marks’tan almış değildi.
Sağcı Kimdir?Kitabı okudu
Tek bir insan bile böyle yol gösterici ilkelerin peşinden gitse evren daha güzel bir yer olurdu. Mesele asla adalet değildi. Adalet hukuka başvurmayı gerektirirdi; daima kanun adamlarının kapris ve önyargılarına bağlı olan hukuksa oynak bir metres olabilirdi. Hayır, asıl mesele çok daha derin bir kavram olan adillikti. Hakkında hüküm verilen kişi, bu hükmün adil olduğunu hissetmeliydi.
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitap, gerçek bir olaydan yola çıkılarak, bir iç dökme amacıyla kaleme alınmış. Meşa Selimoviç’in Partizan olan abisi 1944 yılında askeri mahkeme sonucu haksız yere kurşuna diziliyor. Yazar tarafından ‘uğrunda mücadele ettiğimiz devrimin kurbanı olduk’ şeklinde dile getiriliyor olay. Tabi sadece bir ölüm değil romanın yazılmasını sağlayan. Ölüm
Derviş ve Ölüm
Derviş ve ÖlümMeşa Selimoviç · Timaş Yayınları · 20141,709 okunma
Reklam
2- İkinci ve pek olumsuz bir itiraz, Türkçülüğün, memleketteki başka unsurları gücendireceği fikridir. Bunun da hiçbir tutar yeri olmadığı ortadadır. Dünyanın hiçbir yerinde, yüzde on gücenecek diye yüzde doksanın kendi düşüncelerini ve çıkarlarını açıkça ileri sürmekten alıkonmak istemesi görülmüş değildir. Bundan başka bir memleket, yalnız bir milletindin ve o milletin istek ve çıkarlarına göre idare olunur. Azınlıklar o ülkede, ancak, asıl sahiplerin milli haklarına baygı göstermek şartıyla adalet içinde yaşamak hakkına maliktirler ve hiçbir suretle, kendi özel ve milli şartlarını, çıkarlarını ileri süremezler. Hele memleketin asıl sahiplerinin hak ve çıkarları aleyhinde hiçbir dilekte bulunamazlar. Bu takdirde vatana ihanet etmiş olurlar.
Dışarıdan Gelmemiş Olan Tek DüşünceKitabı okudu
hiç bir şey geçmeyecek baba.kimse kurtulmayacak.çünkü tanrı'nın tanrısı yok. biz ona inanıyoruz ama o, hiç bir şeye inanmıyor. belki de tek gerçek tanrısız, tanrının kendisi. tanrısızlık, tanrıya mahsus! bu yüzden kurallarda asalet ve adalet arama. çünkü tanrı ne asil ne de adil olmak zorunda. benim gibi.
“Türkiye’de hürriyet, müsavat ve adalet isteyen bir kabin vardır ki o da memleketin asıl sahibi olan Türklerdir. Bu zavallılar memleketi zaptettiklerinden beri, bir gün bile rahat yüzü görmemişler. Genç ve dinç bulundukları zamanı asker ocağında geçirerek aileleri fakir, yer ve yurtları perişan kalmış, onlar orada hudut boyunda vatan bekçiliği ederken diğer kavimlerin aynı yaştaki evladı, ekin biçmişler, ticaret etmişler , sanatkarlıkta bulunmuşlar, böylece para kazanarak memleketin iktisaden sahibi, efendisi olmuşlar. Bugün Türkiye’de servet, mâmuriyet, ilim, marifet, binanaleyh, rahat ve saadet onların elindedir; Türkler onların hizmetçisi makamındadır. Bu böyle olduğu halde onlar muttasıl hürriyet, adalet müsavatın olup olmadığını düşünmeye bile vakit bulamıyorlar. Çünkü hudut-u vatanı müdafaa ile meşguller. Lakin dünyada her şeyin bir nihayeti olduğu gibi artık Türklerin de sabrı tükenmişse benziyor; onlar da biraz hürriyet, adalet, müsavat isteyecekler gibi.”
Sayfa 118
140 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Asil Asel
Filme konu olmuş bu hikaye büyük bir aşkla başlar ve sonrasında büyü bozulur.İlyas sadakatsiz ,hırslı ,inatçı Asel ise kocasına bağlı ,mazlum ,sabırlı bir karakteri temsil ediyor.Öyle ki İlyas Asel ‘in ruhunun temizliği ve kendisine olan bağlılığını bir kusur gibi görüp bu özelliklerin onu evden uzaklaştırdığını bile söyler. İlyas hayatının hiç bir alanında dikiş tutturamaz ne ailesine ne de işine sahip çıkabilir ,tabii ilahi adalet tecelli edip Asel’e geri döndüğünde hiçbir şey eskisi gibi değildir.Hikayenin sonunda kim neyi hak ediyorsa ona layık olur iyiler iyilerle eşleşir ,zalim ve kötüler yalnız kalır. Roman Tiyen -Şan dağları ve Isık Göl çevresinde geçiyor ,Cengiz Aytmatov ‘un yaptığı ustaca betimlemeler sayesinde Tanrı Dağlar’ından esen sert rüzgarın iliklerime kadar işlediğini hissettim ,Isık Göl ‘e yalnızca güzün ve kışın gelen görenlere mutluluk getiren güneyli beyaz kuğuların gölün üstünde süzülüşünü izledim.Klasikleşen bu hikayeyi kitap severlere tabii ki tavsiye ederim.Keyifle okunacaklardan…
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20219,5bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.