Tutkulu bir kuşku kadar başka hiçbir şey zekayı sivrileştiremez ve karanlıkta uzanan bir iz kadar başka hiçbir şey de, olgunlaşmış bir aklı geliştirmeye olanak sağlayamaz.
- Söyle anlatayım o zaman: Bence mutluluk atmosferde sınırsızca ve özgürce dolaşan radyo frekansları gibidir. Belli bir yerde değildir, her yerdedir. Onu yakalamak için peşinden koşmana gerek yoktur, yapman gereken tek şey doğru frekansı bulmaktır. Seni mutlu edecek sesi dünyanın her yerinde bu şekilde duyabilirsin, peşinden koşmana gerek yok yani.
Anlamlı bir yaşam uğruna mücadele ederken bazen işin öznesini, yani yaşamın kendisini araçsallaştırıyoruz. Mutlu olmayı ya unutuyoruz ya da mutluluğu anlamlı bir hayatın "büyüsünü, kutsiyetini" bozacak olan gamsızlık olarak düşünüp olabildiğince uzak durmaya çalışıyoruz. Kronik mutsuzluklarımıza umarsızca çözüm arayıp duruyoruz sonra.
Çok garip, bu olağanüstü bir gece beni ansızın nelerle yüzleştirmiş, geçmişimin en karanlık yanlarının, en gizli dürtülerimin şimdi apaçık karşımda durur biçimde nasıl da kapalı kalmış benliğimi birdenbire ortaya çıkarmıştı!