Şiir piçtir... Baba va da babalarını kimse bilmez. Ne ilginçtir ki; şair fahişeliği, şiir piçligi konusunda fanatik narsistirler. Vefadan nasiplenmemiş bir piç olan şiir doğar doğmaz ahlaki (!) gerekcelerle terk eder annesini. Anne onun yeni kardeşleri için başka sancılarla kıvranırken, mahlası özgürlük olan şiir hiç acı çekmeden başına buyruk dolanır. Annesinden, öteki annelerden ve süresiz esin kaynağı olacağı diğer piçlerden habersiz... Gün gelir anne ölür, bu ölüm şiiri hiç ilgilendirmez. O, yalnızca kendi ölümsüzlüğünü arar. Bulduğunda (ya da bulursa) unutacaği ilk şey, sonsuz var oluşunu annesinin ölümcül yaratıcılığından aldığıdır.
-Mühür
''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Çünkü bir baba her şeyi bağışlamak ve yıkılan her duvarı inşa etmek zorundadır.Baba olmayı seçenler sadece taraflardan birinin ölümüyle sona erebilecek bir sözleşmenin altını belki kanlarıyla değil ama spermleriyle imzalamış olan kişilerdir.
Türk ve Ermeni asıllı iki aile üzerinden bu iki milletin yüz yıllık geçmişinin incelenmesi oluştursa da aile dinamikleri, birey özgürlüğü, Türkiye'de kadın olmak, müzikten resme, heykelden, tiyatroya pek çok konuda olay akışına uygun betimlemeler, benzetmeler ve anlatımlar...Aşurenin hikayede önemli bir yere sahip olması ve kitaptaki bölüm isimlerinin aşure malzemelerinden oluşması da elbette ilginç. Güzel bir kurgu içerisinde karakterler arası ilişkiler, bağlantılar ve şok edici bir son. Okumaya değer...
Baba Ve PiçElif Şafak · Metis Yayınları · 200615,7bin okunma