Artık acımıyordu. Fakat içinde bir şeyler yanıyordu, yavaş yavaş çürüyordu, bir şeyler ölmeye başlamıştı. Yaşadığı her şey, sevdiği her şey bu ağır ağır tükenen alevde sönüp gidiyordu, umursamazlığın gevşek çamurunda ezilip kömürleşmeden önce, kapkara oluncaya kadar içinde yanacaktı. Bir şeyler oluyordu, bir şeyleri belli belirsiz hissediyordu, orada öylece uzanırken ve heyecanla yaşamını düşünürken bir şeyler oluyordu. Bir şeyler sona ermişti. Neydi o? Kendini dinledi, içini dinledi.
Böylece yavaş yavaş yüreği ölmeğe başladı.
Hayatı boyunca çok büyük acılar görmüş olan bu kadının huyu böyleydi işte. Dertlerini kimseyle paylaşmaz, dış görünüşüne ve davranışlarına da yansıtmazdı.
Sayfa 28 - Remzi Kitabevi, 28. Basım, Ağustos 2006.Kitabı okudu