Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Beyaz kelebekler
Hiç giymediği bir eldivenin tekini kaybettiğine üzülmezdi insan.
Sayfa 43 - İletişimKitabı okuyor
318 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mükemmel bir kitap tavsiyemdir okumalısınız . “Benim yaşımda aşk, kimin kollarında öleceğine karar vermektir. Aslında her yaşta öyledir” diye başlıyor Murat Menteş’in harikulade kitabı Ruhi Mücerret. April Yayıncılık’tan çıkan kitabın kapağında yer alan tek kanallı ve siyah-beyaz televizyonda Orhan Gencebay ile Cüneyt Arkın, az sonra
Ruhi Mücerret
Ruhi MücerretMurat Menteş · April Yayıncılık · 201315,4bin okunma
Reklam
Avunduk
Gitti yâr; nerede şimdi o Beyaz kelebekler Meğer boş bir hayalin dumanıyla avunduk
Sayfa 89 - Timaş Yayın GrubuKitabı okudu
Doğu'nun bu neşe dolu meclisinde en çok dikkati çeken şeyse, çalgıcılar arasında ut çalan bir kızın beyaz atlas gibi şeffaf yüzünün renginde hafif bir gölge meydana getiren uzun kirpikleri arasından -ışınları zayıf bir halde yapraklardan geçen seher yıldızı gibi- ara sıra açık pencerelerden fevkalade gamlı bir halde bahçeye bakması, herkesin sevinç, neşe ve şevk içinde bulunduğu esnada -sonbahara tesadüf etmiş bir gül yaprağının etrafında dolaşan beyaz kelebekler gibi- hassas bir kalbin ıstırabına delil olacak şekilde biraz açılmış ve rengi uçmuş dudaklarının üzerinde gezinen hüzünlü tebessümüydü.
Pır pır kar beyaz kelebekler, Derya deniz pervane duran, Söyleyin, ışıl ışıl nazlı güzeller, Benim mavi yolculuğum ne zaman?
Theophile Gautier
Theophile Gautier
“Gitti yâr; nerde şimdi o beyaz kelebekler Meğer boş bir hayalin dumanıyla avunduk…”
Reklam
Bir sihirli değnek bekliyorsun. Bir sihirli değnek gelse ve omzuna dokunsa. .. Kalksan oturduğun yerden, hayatı sırtlasan, her şeyi göğüslesen... Havasız kalmış ruhunun pencerelerini açıp havalandırsan, içeriye temiz hava, kuş sesleri, kelebekler dolsa, kar beyaz bir tül perde sana doğru havalansa. Yüzünün tüm kederli çizgileri tek tek silinse, hafif bir gülümseme yerleşse dudaklarına, hiç geçmese, hep kalsa öyle. Dünyayı latif bir tebessümle selamlasan her sabah. Bir sihirli değnek gelse, dokunsa omzuna. Bütün hayallerin tek tek gerçek olsa. Yapmak istediklerinin hepsi kendiliğinden olsa. Sen “açıl” demeden açılsa bütün kapılar ardına dek, geçip gitsen hedeflerine doğru hiç çaba sarf etmeden. O sihirli değnek sadece seni değil, hayatındaki diğer insanları, seni üzenleri, kıranları, düşündürenleri, yoranları da değiştirse. Herkes bir anda senin hayalindeki gibi bir kimliğe bürünse. Bir sihirli değnekle bütün yollan açsan, bütün sorunları çözsen, bütün mutluluklar senin olsa... Beklemeyelim. Gelmeyecek. Kimse gelip sihirli bir değnekle bizim omuzumuza dokunmayacak. Biz yapacağız. Kendimiz. Kendimizi tanıyıp, kendimize inanıp, kendimiz için özene bezene, itinayla, sabırla bir sihirli değnek yapacağız. Adını da “evyapımı sihirli değnek” koyacağız... Hadi...
Faruk Nafiz Çamlıbel
Son Beklediğim Ufkumda bulutlar kümelerken kara bahtım, Ben her gönül ufkunda doğan sabahtım. Devran herkese taslarla zehir sundu da birden Ben herkese bir neşe yarattım o zehirden. Bir köprü kurup, zulmetin ardında, seherle, Bildim gülüp eğlenmeyi ömrümce kederle. Alnımdaki her çizgi beyaz bir gece saklar, Bir başka şafaktır saçımın gördüğü aklar. Farkım ne, emel kaynağı bir körpe çocuktan, Mademki henüz gelmedi son yolcum ufuktan? Ömrümce neden yılları zincir gibi çektim, Mademki bir aşk uğruna can vermeyecektim? Bir müjde taşır her gün uzaktan bana rüzgar; Elbet gelecek, gelmedi, bir beklediğim var! Son beklediğim gelmeden, ölsem de yüzünde, Devran bulacak yar ile ağyarı hüzünde. İsmim gezecek pembe dudaklarda elemle, Gözler dolacak bir çocuk ölmüş gibi nemle, Bir günde doğup can veren altın kelebekler, Bizden daha genç bir şair öldü diyecekler!
Anne öpücüğü ilaçtır :)
O vakit anladım ki deminden benim hissiz dudaklarıma kalkan el, beyaz ve temiz tavşanının, sevimli oyuncağının sert ayağıyla acıyan şu küçük elceğizin acısını unutmak için bir öpücüğün şifalı sıcaklığını bekliyordu; muhterem, şefkatli, sevgi dolu bir öpücüğün manevi şifasını...
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Neden bilmem, ona inanmaktan hiç vazgeçmedim. Belki siyah dağlar yine yolu saklamış, belki beyaz kele­bekler gelip görüşünü kısaltmıştır, diyordum..
Reklam
Avunduk
Gitti yâr, nerde şimdi o beyaz kelebekler Meğer boş bir hayalin dumanıyla avunduk
“Kelebek sendin. Ben bahçede oynarken,sen büyük meşe ağacının altında oturuyordun.Bütün beyaz kelebekler senin üzerinde kanat çırpıyordu.Biri saçlarına bile kondu.Kelebekler dedim. Bulmuştum en sevdiğim hayvanı.Bu yüzden sınıfta kelebekleri sevdiğimi söyledim.Bu yüzden ne zaman bir tane görsem peşinden koştururdum sen ortalıkta yokken bile beni sana götürürler diye.
Sayfa 222Kitabı okudu
Kar iyi geldi...
Karanlık gökyüzünden bu gün görmüş sokağın üzerine serpilen beyaz zerrecikler, sanki çaresizliğimi anlamış da beni teselli etmek istercesine minik kelebekler gibi usulca yüzüme konuyorlardı..
644 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.