Güçlü bir duruşu vardı; ancak aynı zamanda karanlıktı da ve karanlık kötüydü. Karanlık bilinmezlik demekti, karanlık boşluktu ve... Ben karanlığı sevmezdim.
Sayfa 89 - EfsanKitabı okuyor
“Gizem demek, bilinmezlik demekti.”
Reklam
Bilinmezlik, geleceğin sıfır çarpanıdır. Bazıları bunu bir lütuf olarak görür, yol alır; bazıları takılır düşer, düştüğü yerde kalır.
Tarihin eksik şekilde kaleme alınmasıyla neticelenen böyle bir bilinmezlik karşısında söylenecek birkaç kelime var: Ayıp, yazık ve günah...
Birbiriyle çok mesafeli iki insanın ilişkisinde olduğu gibi, birbirini çok seven iki insanın ilişkisi de içinde pek çok bilinmezlik barındırabilir...
Sayfa 174 - İş BankasıKitabı okuyor
Karanlık bilinmezlik demekti, karanlık boşluklu ve... Ben karanlığı sevmezdim.
Reklam
51. Eyalet ve Gerçekler (uzun ama buna değer)
Jeffrey'ye bakıp yeniden oturmasını işaret etti. Kendisi de yerine geçti. Profesör, Amerika sizce de bir şekilde yolunu kaybetmedi mi? Atalarımızın dağlara taşlara kazıdığı idealler yozlaştırılmadı mı? Unutturulmadı mı? Değersizleştirilmedi mi?" Jeffrey başıyla onayladı. "Bu görüşte olanların sayısı her geçen gün
Bilinmezlik kadar nöronlara acı veren bir şey yoktu.
Dirileri ölülerden ayıran sınırı andıran bu hattın bir adım ötesi bilinmezlik, acı ve ölümdür. Orada ne var? Kim var? Şu alanın, şu ağacın, güneşin ışıttığı şu damın ötesinde ne var? Kimse bilmez, ama herkes bilmek ister; bu hattı aşmak korkunçtur ama insan onu aşmak ister ve bilir ki er geç onu aşmak, hattın öte tarafında ne var, bunu öğrenmek gerekecek; ölümün öte tarafinda ne var, bunu öğrenmek zorunluluğu gibi bu da.
Kıt ve katı kesildim; hücrelerim nefret ve kirli öfkeyle dolu... bizler ki, nefret girdabını boynuna dolamış, insanlıktan soyunmuş... birer avaresiyiz yeryüzünün. Ve sen ki, gırtlağımıza dayanan kararmış buhranlar içerisinden; ruhlarımıza huzuru kaçırtarak sis bulutunu dağıtıyorsun... tedirgin oluyoruz, karanlıkta birer korkak!.. ellerimiz, kollarımız bilinmezlik dolu; göğsümüzde bir çocukluk esintisi, sözlerimiz hâlâ hüzün ve kimsesizlik dolu! Yanıyoruz! el etek çektik dünyadan... ey zulüm, nasıl da buluyorsun bizleri, nasıl kıracaksın bizleri, nasıl yerle bir olacağız; korkuyoruz ve titriyoruz anla!
Reklam
Güzelliğin ve büyümenin ölümü, bilinmezlik değil, gitmek değil, duvarların ve şehirlerin dışı değil, yetinmedir; doğduğumuz odaların mezarımız olmasıdır.
"Kendi varlığının tohumunu bilinmezlik toprağına göm de adsız sansız ol! Çünkü toprağa karışıp kaybolmayan tohum yeşerse de fayda vermez."
352 syf.
8/10 puan verdi
Meta-Tiyatro Işığında..
Deneysel tiyatro sanatının önemli isimlerinden biri olan Pirandello, oyunun karakterlerini işlerken şaşırtmayı başarmış zira kimse, bir tiyatro oyununda karakterlerin kendi benliklerini aradıklarını görünce bunu alışılmış bulmaz. Post-modern anlayışın amacı "alışılmış" olanı yıkmak, tek gerçek olgusunu değiştirmek değil mi? Meta tiyatronun özü de tam olarak buna dayanıyor. Karakterler oyun boyunca henüz yazılmamış olduklarının farkındalar ve çıkar yol arıyorlar. Yer yer ağır basan varlık arayışı, bilinmezlik ve hissizlik, ince bir şekilde işlenmiş. Oyunu genel anlamda başarılı bulduğumu söyleyebilirim.
Luigi Pirandello
Luigi Pirandello
Altı Kişi Yazarını Arıyor
Altı Kişi Yazarını ArıyorLuigi Pirandello · İletişim Yayınları · 202313 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.