Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
533 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Psikolog masraflarımı karşıla Hakan Günday!
"Zamanla kabuk tutar yaralarım. Ara sıra da herkesten gizli bir köşe bulurum. Sessizce ağlarım." Ekşi Elmalar, (Yerli Film) "Kabuğunu koruyan kaplumbağa, dışarıda tüm tehlikelere rağmen huzur içinde yaşar, ama insanlar kendi kabuklarına çekilerek gerçek mutluluğu kaçırabilirler." İnsan doğası gereği güvende olmak ister. Bu
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
Şu an tüm Müslüman âlemi kaynama ve değişme raddesindedir. Bu değişimlerin gerçekleştiği ilk aşamada, dünya ne hale gelirse gelsin, kesin olan bir tek şey var, o da dünyanın artık bu yüzyılın ilk yarısındaki dünya olmayacağıdır. Dinginlik ve barış devri sonsuza dek kapanmış bulunuyor.
Reklam
Bir sosyalist eleştirmenimizin dediği gibi "Türk solu geç kalkar, çünkü sabaha kadar içmiştir." Bu insanlardan Türk halkı artık bir şey beklememeli. Üç kağıtçılıkla ne devrim olur, ne de ümmeti İslam kurtulur. Kim hangi kapının ekmeğini yiyorsa, o kapının kulluğunu etmektedir.
Aynaya baktığınızda, her zaman görmüş olduğunuz yüzünüz veya vücudunuz dışında bir şey görmüyor olmanız çok önemli bir kayıptır aslında. Zira sizin gördüğünüz o incecik deri tabakasını kaldırdığımızda, karşımıza keşfedilmeyi bekleyen muhteşem bir dünya çıkacaktır. Böylesine muhteşem bir dünyanın bu kadar ince bir örtüyle sizden saklanması da işin tam anlamıyla ironisidir.
633 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ŞİRAZE Acılar içinde , sırları kalplerinde saklı kadınlar. İstedikleri tek şey , sadece bu adaletsiz dünyada İnsan gibi yaşamak... Bu bir Istanbul efsanesi... Ve bu şehrin gizemli hikayesi... Efsanenin baş karakteri Vildan namı değer Şiraze Daha ilk doğduğunda hayata mağlup başlamıştı, annesini doğduğu gün kaybetmişti, onunda ölüm emri verilmişti
Şiraze
ŞirazeDeniz Üstündağ · Dls Yayınları · 202312 okunma
Ve ben istemiyorum, özgürlüğümden başka bir şey istemiyorum.
Reklam
İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceğin bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu?
Pek çok erkeğe, metresleri olabilir mi, sorduk. Cevap aynıydı:'' "Olabilir ama kimsenin fark etmemesi şartıyla.'' Zina, vahim bir boşanma nedeni. Aile birliği, demir gibi sert yasalarla korunuyor. Ama sorunlarin mahkemelere ulaşmaya vakti olmuyor. Aldatldiğinı bilen kadın,kocasını bir işçi konseyinin önünde ihbar ediyor. "Sonunda hiçbir şey olmuyor," diyordu marangozun biri. ''Ama mesai arkadaşları, sevgilisi olanı hor görürler." Aynı işçi, karısı bakire olmasaydı onunla evlenmemiş olacağını açıklamıştı bize.
Akhilleus, bir prens azametiyle tek kaşını kaldırdı. "Ee? Buldunuz işte. Ne istiyorsunuz?" Odyseseus, "Troya'ya gelmenizi," diye cevap verdi. "Peki ya gelmek istemiyorsam, o zaman ne olacak?" "O zaman bunu herkesin öğrenmesini sağlayacağız." Diodemes, Akhilleus'un yırtılıp parçalanmış elbisesini gösteriyordu. Akhilleus yüzüne tokat atılmış gibi kızardı . Gerektiği için elbise giymek bir şeydi, bütün dünyanın bunu öğrenmesi başka bir şey.
Bu dünyada Allah’a dost olmadığınız müddetçe, “Yanında durursam, sahibi olursam bana güç verir dediğiniz her şey” fanidir.Bir örümcek ağı kadar zayıftır.
Reklam
İlim ve hikmette imam olan Hz. Ali (r.a) demiştir ki: "Eğer el-hamdü lillah sözünü açıklayarak bir deve yükü kitap yazmak istesem, bunu yapardım." işin içyüzü şudur: el-Hamdü lillah (bütün hamdler Allah'a aittir), ifadesi bir övgüdür. Bu övgüde pek çok şey vardır. Övgü ile, kemâl ve yücelik sıfatları ortaya konur. Ayrıca övülen kimseden kusur ve ayıplar uzak tutulur. Bu övgü ile yüce Allah'ın zâtını idrak etmekten âciz kalındığı itiraf edilir. Yine bu övgü ile, bütün kemâl ve üstünlük sıfatlarının sadece yüce Allah'a ait bulunduğu ve O'nun bu sıfatlarda tek olduğu ifade edilir.
Sık sık Âyete'l-Kürsî'yi Okumak
Hz. Abdurrahmân (ra) evine her girişinde Âyete'l-Kürsî'yi okur, sık sık da : "Allah'ım, beni nefsimin tamahkârlığından koru!" diye dua edermiş. "Bundan başka, Allah'tan isteyeceğin bir şey yok mudur?" diyenlere şu cevabı verirmiş : "Şayet nefsimin tamahkârlığından korunursam ne hırsızlık eder ne zina yapar ne de herhangi bir günah işlerim." İbn-i Hilam es-Sîre, 2:256
Sayfa 49 - Âyete'l- Kürsî, Hz Abdurrahmân ra,Kitabı okuyor
Bu insan hakları öğreticileri, başkalarına ders vermekle o denli meşgullerdir ki kendileri bir şey öğrenmeye hiç vakit bulamazlar.
Sayfa 154Kitabı okudu
Önceleyin
Önce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramda Sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar Şarabın yanısıra felekte bir Cumartesi Gözlerin, onun ardından yüzün, dudakların Sonra her şey çıkıp geldi. Yeni çizilmiş gözlerinle namuslu, gerçek Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde Sen çıkardın utancını duvara astın Ben aldım masanın üstüne koydum kuralları Her şey işte böyle oldu önce
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.