344 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
- Öyle Bir Kitap ki 5 Kitap Değerinde-
Üniversite öğrencisi Timur yaşam tarzı,eğitimi ve sosyoekonomik şartları kendisinden daha ileri düzeyde olan Nesrin'e evlilik teklifinde bulunur fakat ret cevabı alması sonucu yaşadığı ezilmişlik içgüdüsü;duygu ve düşünce dünyasında tam olarak kendine ait bir profil oluşturamamış olması onu içten içe buruklaştırır.Tesadüfen yolda karşılaştığı
Gerçek Özgürlük
Gerçek ÖzgürlükDoğan Cüceloğlu · Kronik Kitap · 20214,359 okunma
Geçiyor bir şekilde geçmesine zaman Her saniyesini iliklerine kadar hissetmek değil midir zamanın önemli olan? Geçmiyor gibi gelse de insana Geriye dönüp baktığında halbuki Sudan bile hızlı akıp geçmiş zaman denilen kavram Daha dün biz değil miydik ışıklı ayakkabımız olduğu için mutlu olan Küçükken küçük şeylerle mutlu olan bizler Büyüdükçe neden mutlu olamaz olduk bunlarla? Nedeni belki aç gözlülüktür belki de doğup büyüdüğümüz coğrafya Maddiyata önem verilen bir dönemde Maneviyatın unutulması doğal değil mi Hanzala? Birisi kalkıp mantıklı cevap verebilir mi bana? Cevabı olmayan çok soru var bu hayatta İnsanlar neden kötülük yapar, birbirine yalan söyler en basitinden mesela? Amaca ulaşmak için her yol mübahtır diye uydurmuşlar bir zırva Sözde herkesin derdi başka Herkesin derdi başka olsa da İnsanların ortak noktası olmuş para Sevgi konusuna hiç değinmiyorum bile Sevmeyi bile beceremiyoruz çünkü gerçek sevgiyi atmışız geri plana İş işten geçince anlayacağız yapmışız ne kadar büyük bir hata Hatalar konusunda toplum olarak çıkmadık mı nirvanaya? Diğer insanlar ne düşünür neye inanır bilmiyorum Ben hayat denilen varlığın, hayat denilen olgunun böyle bir şey olmadığına inanıyorum. M.L
Reklam
Panonuza şu soruyu yazmakla işe başlayın: Bugün yapmadıklarımın gelecekteki sonuçları neler olacak? Prof. Dr. Ali Fuat Başgil'in şu üç kelimesini hayat felsefeniz yapabilirsiniz: "Üşenme, Erteleme, Vazgeçme." Eyleme geçmek için mükemmel hale gelmeyi beklemeyin. Mükemmeliyetçilik yerine sürekli iyileştirme felsefesine göre hareket edin. Bir yerden başlayın, yaptıklarınızı aşama aşama düzeltin. Büyüklüğün verdiği 'hormonlu egonun yarattığı atalet' tuzağına dikkat edin. Osmanlı'nın sonunu getiren şey aşırı özgüvenin getirdiği ataletle Batı'nın yeni icatlarını takip etmemesiydi. Yüksek ego şöyle düşündürtür: "Buldukları iyi bir şey olsaydı, biz bulurduk!" ya da “Biz o kadar iyiyiz ki, onlar kadar çalışmadan da başarılı oluruz!"
Hayatımızı oluşturan şeyin hafıza olduğunu fark etmek için ufaktan da olsa hafızanızı kaybetmeye başlamanız gerekiyor. Hafızasız bir yaşam esasında yaşam değildir. (...) Hafızamız bütünlüğümüz, mantığımız, duygumuz, hatta eylemimizdir. Onsuz biz bir hiçiz. (...) (Sadece, annemde olana benzer, bütün bir hayatı silebilecek nihai amneziyi bekliyorum.)
Sayfa 44 - luis buñuelKitabı okuyor
Ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız.
“Anılarımızın çoğu biz farkına varmadan terk eder belleğimizi; geri kalanları biz yeniden doldururuz, çevreye saçarız, şevkle abartırız, kapı kapı dolaşan seyyar satıcılar gibi methederiz, hikâyemize kulak verecek birini ararız.”
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
“… Çünkü damarlarımızda aynı kan akıyor ve ne şekilde olursa olsun biz Macaristan’ın Kralı Matthias Corvinus olarak ağabeyimiz Muhammed’i hoşnut etmeye bakıyoruz.”
"Bizde çıkan kitapların çoğu değersiz şeyler, bizim için okumak bir ihtiyaç ama biz o ihtiyacı Avrupa dillerinde yazılmış kitaplar okuyarak gideriyoruz" diyenler var. Ben de, ne yalan söyliyeyim? onlardanım, Fıransızca roman, dergi alırım da Türkçelerine para vermem. Bizler de ne yaptığımızı bilmi yoruz. Türkçe yazılmış kitapları değersizdir diye almamakta onlara ilgi göstermemekte devam edersek bizim edebiyatımız gelişebilir mi? Bizde hiç kitap okumıyanlar kadar yalnız başka dillerde yazılmış kitapları okuyanlar da edebiyatımızın gelişmesinden, bizde yazarlığın bir meslek olmamasından sorumludur- lar, onların da suçu vardır.
Ah biz memurlar, bürolara tıkılmış insan konserveleri Özü gitmiş ömürler, ölü alışkanlıkların tutsakları.
Sayfa 71 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Vicdan azabı gibi şu sözler benim için. Gene de haklı, bin kere haklı...
Doğrusunu söyliyelim, bizim okur-yazarlarımız, aydınlarımız, yani bu yazıyı okuyan siz, yazan ben, bizim bütün benzerlerimiz kitap almanın, kitaba para vermenin boynumuza borç olduğunu bilmiyoruz. "Efendim, ortada pahalılık var, aldığımız para ekmeğimize zor yetişiyor, kendimize üst baş yapamıyoruz, bir elbiseyi dört yıl giyiyoruz, kitaba nasıl para ayıralım?" gibi sözler söylüyoruz. Masal bütün bunlar! Evet, yıllardan beri pahalılık var, geçim zorlaştı, ama biz bütün eğlencelerimizden vazgeçtik mi? Elbette azalttık eğlencelerimizi, büsbütün bırakmadık. Onlara para bulduğumuz gibi kitaba da bulabiliriz.
Reklam
Gözlerim görmez, kulaklarım duymaz, ağzım laf yapmazken nereden hak ettim seni Bazı şeyleri birden hak ediyorsunuz, hiçbir şeyi hak edememiş, kanırtmış biri olarak hak etmeyi sindirmeye çalışıyorum Hiçbir zaman bir yerdeki en güzel kadın olamamış biri olarak, bu yerdeki en güzel kadın oldum Bunu oldurduğun ve oldurmaya çalıştığın diğer her şey için teşekkür de edemiyorum, sana teşekkür edilmez sana bakılır Sana yettirilmez, sen zaten istemezsin biz istemeyerek kavuşuruz Dünya kadar eksiğim vardır sen onları görmezsin, ellerimi görürsün, oldurmaya çalışıyorlardır sana yeterdir olmasa da olurdur Onu unutursun bunu unutursun en önemli her şeyi unutmaman gerekirken bazen unutursun ama insansındır, kavgan vardır Kavganı ve beni, beni kavgana dahil ettiğini unutmazsın Çiçeklerin arasından geçerken çiçekleri görürsün, benim gördüğümü bilirsin "Ellerimi tutuşunla bitecek tüm dertlerim" hayır bitmeyeceğini bilirsin ama tutarsın Sonra inanır mısın bilmem ama biter İnanırsın biliyorum çünkü sen inanmanın en saf halisin Elimden alınan şeyleri avcuma bırakırsın, ne güzel bıraktın diyeyim diye değil sadece bırakırsın Elimden alınanlar elimden alınmamış olur, sen beni hazine sanarsın bomboşumdur, doldurursun ben doluydum sanarsın Bir elin verdiğini diğer elin bilmez, bu ne ayettir ne bir şey, bunu sen hiçbir yerden öğrenmemişsindir
Ne zalimdir şu erkekler! Bize aşkı öğretirler, sonra çeker giderler. Biz ise hâlâ... Zalimsin sen de! Yazmıyorsun bana.
Biz bu dünyaya sadece "iyi hissetmek" için gelmedik aksine ne olursa olsun "iyice hissetmek" için geldik. İster olumlu ister olumsuz olsun, tüm duygular hayatın vazgeçilmezleridir ve olumsuz olanları oluşturan her şey, bizi eninde sonunda kendine esir eder.
Biz bədbəxt olduğumuz zaman başqalarının da bədbəxtliyini dərindən hiss edirik. Tənha adamlar da belədir. Başqalarının tənhalığını hiss edirlər.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.